Dijitalleşme, savunma sanayinde hızla ilerleyen bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Yazılımın sunduğu avantajlar, donanımın ötesinde daha hızlı ve uzaktan güncellemeler yapabilme kapasitesiyle dijitalleşmeyi daha pratik hale getiriyor.
Bilgi ve Komuta Üstünlüğü
Güvenlik politikasındaki dönüm noktalarından biri, Rusya-Ukrayna savaşıyla ortaya çıktı. Bu durum, özellikle dijitalleşme bağlamında Alman Silahlı Kuvvetleri için belirleyici değişikliklere neden oldu. Günümüzde, orduların hızlı ve güçlü olabilmesi için eskisi gibi bilgi ve komuta üstünlüğüne ihtiyaçları var. Ancak artık bu durum modern teknolojilerin savunma sanayisine entegre edilmesiyle mümkün olabilir. Modern iletişim teknolojileri, yapay zeka ve bulut bilişim bu noktada kilit roller oynuyor. Ancak tehditler sadece kara, hava ve denizde değil; aynı zamanda siber saldırılar gibi sanal alanlardan da gelmektedir.[1]
Siber saldırılara karşı önlem almak ve hızla gelişen tehditlere ayak uydurabilmek için daha fazla veriye hakim olmak ve bu sayede güçlü yazılım ve özellikle yapay zeka alanında ilerleme kaydetmek gerekiyor. Günümüzde, silah sistemleri de dahil olmak üzere birçok alanda IT tabanlı çalışmalar yaygınlaşmış durumdadır.
Alman Ordusu’nun Dijitalleşmesi
Gelişmiş ülkelerin orduları, dijitalleşme sürecini standartlara uygun ve hızlı bir şekilde benimsemek için çeşitli platformlar kullanmaktalar. Bu bağlamda, Alman Ordusu’nun dijitalleşme alanındaki öncü ortağı olan BWI (Bundes-Wehr und Industrie), geçtiğimiz günlerde Platform42’yi duyurdu. Platform42’nin, Alman Silahlı Kuvvetleri’nin yazılım geliştirmesini hızlandırıcı bir rol oynayacağı ifade edilmektedir.[2]
Yazılım Etkisi
Günümüzde orduların hızlı ve etkili olabilmesinde yazılımın kritik bir rolü bulunmaktadır. Yazılım, teknolojik platformların güncellenmesini kolaylaştırarak operasyonel esnekliği artırır. Otomotiv sektöründeki örnekler bu yaklaşımın başarısını ortaya koyuyor: Tesla, 2021’den itibaren Model 3’e takılacak farlar için sadece yazılım güncellemesi yoluyla aracın önünde ışık algılandığında (ör. karşıdan gelen bir araç) otomatik olarak uzun fardan kısa fara geçen adaptif uzun far teknolojisini getirdi.[3]
Alman Ordusu da Tesla örneğindeki gibi yazılım merkezli bir yaklaşımı benimsiyor ve bu doğrultuda “Yazılım Tanımlı Savunma” (Software Defined Defence-SDD)[4] konseptini uygulamayı hedefliyor.[5] Esasen burada amaç, silah sistemlerini geliştirirken donanımdan çok yazılıma odaklanmaktır.
Askeri Nesnelerin İnterneti
SDD bir yandan modern operasyon yönetiminin gereksinimlerine daha hızlı ve daha esnek adapte olmayı sağlar, öte yandan ağ oluşturma yoluyla sistemler arasında daha iyi bir uyumluluk sağlar. SDD’nin merkezi bir unsuru da bu nedenle “Internet of Military Things-Askeri Nesnelerin İnterneti” fikridir. BWI İcra Kurulu Başkanı Frank Leidenberger, kısa süre önce Handelsblatt’ın “Güvenlik ve Savunma 2024” konferansında bunu böyle ifade etti.[6] Ocak ayının sonunda, Federal Savunma Bakanlığı Siber ve Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanı Korgeneral Michael Vetter ile bir panelde bu konsept ve Alman Ordusu için faydaları hakkında konuştu.
Standartlar aracılığıyla daha hızlı geliştirme
Silahlı kuvvetler genelinde mevcut yazılım modüllerini daha iyi kullanmak ve böylece yazılım tabanlı yenilikleri daha hızlı tanıtmak ve gelecekte yazılımı daha hızlı geliştirmek ve uyarlamak amacıyla BWI, geçen yıldan bu yana “Platform42 “yi geliştirmektedir. Proje, ABD Savunma Bakanlığı’nın Platform One’(P1)ını model alıyor.[7] Çünkü ABD silahlı kuvvetlerindeki uzmanlar da yazılımın ordudaki artan önemi ve askeri çatışmaların yürütülme şekli üzerindeki etkisi konusunda hemfikirler.
Platformlar
Standartlaştırılmış platformlar, kurumlar ve şirketler için kaynak ve zaman israfını önlerken, yazılım geliştiricilere de ürünlerini hızlı bir şekilde geliştirme imkanı sunar. Bu konuda P1 Lideri Brian Viola
„Günümüzde, yazılım geliştiricileri büyük ölçekte güvenli bir şekilde yazılım oluşturmak ve çalıştırmak için bir dizi karmaşık teknolojiyle uğraşıyor. Platform mühendisliği, bir yazılım geliştiricisinin ihtiyaç duyduğu araçlara ve altyapıya erişimi basitleştirerek yazılımın güvenli ve düzenli bir şekilde oluşturulmasını, test edilmesini, aşamalandırılmasını ve çalıştırılmasını kolaylaştırıyor“ diyor[8].
Platform42
Geçtiğimiz yıl BWI, bir geliştirme ortamından çok daha fazlası olan Platform42’yi inşa etmeye başladı. Platform42, geliştiricilerinin Alman Ordusu’ndan müşterileri ve endüstriden ortaklarıyla birlikte çalıştığı bir ekosistemdir. Merkezde, Alman Ordusu için tasarım, kodlama, test, koçluk veya sistem yönetimi gibi görevleri yerine getiren yazılım geliştirme ekipleri yer alıyor.
Bir yazılım mühendisliği çerçevesi, Alman Ordusu için uygulama geliştirmede kullanılan standartları, yöntemleri ve en iyi uygulamaları tanımlar. Standartlar, geliştirme sırasında her seferinde sıfırdan başlamak zorunda kalmadan diğer ürünler için kolayca yeniden kullanılabilen yazılım bileşenleri oluşturur. Ayrıca yazılımın uyumlu olmasını ve Alman Silahlı Kuvvetleri ile diğer ulusların müttefik silahlı kuvvetleri arasında birlikte çalışabilirlik gereksinimlerinin karşılanmasını sağlar. Geliştirilen yazılım bileşenleri değerlendirilerek bir “Shared Production Base” içinde toplanır ve gerektiğinde başka ürünler için de kullanılabilir.[9]
DevLabPro
Ayrıca BWI şu anda veri merkezlerinden birinde “DevLabPro “yu kuruyor. Yazılım mühendisliği için özel olarak tasarlanan bu donanım, geliştiricilerin Alman Ordusu ve BWI standartlarına uygun olarak ve gerekli tüm işletim platformları için bulut özellikli yazılım programlayabilecekleri bir geliştirme ortamı oluşturmak için kullanılacak. Bu ortamın 2024 yıl sonuna kadar hazır olması bekleniyor.[10]
Sonuç
Platform42’nin ortaya çıkışı, dijitalleşmenin savunma sanayindeki etkisini gösteriyor. Siber tehditlerin arttığı bir dönemde, bu platformun Alman Silahlı Kuvvetleri’ne sağlayacağı hızlı ve etkili yazılım geliştirme imkanları, güvenlik politikasında önemli bir dönüm noktası olabilir. Alman Ordusu, donanımdan ziyade yazılıma odaklanarak, modern operasyon yönetimi için daha esnek ve uyumlu bir yaklaşım benimsemektedir. SDD konsepti, ordunun gelecekteki tehditlere daha etkin bir şekilde karşılık vermesini sağlayacak ve askeri nesnelerin internetiyle entegrasyonuyla birlikte daha güçlü bir savunma kabiliyeti oluşturacaktır. Platform42, yazılım geliştirme sürecini hızlandırarak ve standartlar aracılığıyla daha etkili bir şekilde yöneterek Alman Ordusu’nun dijitalleşme hedeflerine önemli bir katkıda bulunacaktır.
[1] BWI — IT für Deutschland — Schnellere Softwareentwicklung für die Bundeswehr — die „Platform42“ der BWI
[2] BWI — IT für Deutschland — Schnellere Softwareentwicklung für die Bundeswehr — die „Platform42“ der BWI
[3] Tesla is upgrading Model 3 and Model Y headlights | Electrek
[5] Experten fordern „Software Defined Defence“ (bmvg.de)
[6] BWI — IT für Deutschland — Neue Chancen durch Software Defined Defence
[8] How Platform One (P1) from the Air Force Supports DevSecOps | FedTech Magazine
[9] Dr. Rolf Hager ist Leiter Software Engineering der BWI GmbH. “ Software Defined Defence Schnellere Softwareentwicklung für die Bundeswehr mit der Platform42” In: Europäische Sicherheit · Strategie & Technik, 3/2024, Sayfa 51.
[10] BWI — IT für Deutschland — Schnellere Softwareentwicklung für die Bundeswehr — die „Platform42“ der BWI
