Sınır Ötesi -Suriye- Harekâtları – 2
Türk Silahlı Kuvvetleri artan güvenlik problemleri ve IŞİD tehdidi nedeniyle “Şah – Fırat” isimli askeri bir harekât ile Süleyman Şah Türbesinde görevli 40 askeri Türkiye’ye geri getirmek için Suriye’ye girdi. Harekâtta 572 asker, 20. Zırhlı Tugay’a bağlı M-60 A3 tipi 50 adet tank ve sınırda devriye görevi yapan F-16 uçakları görev almıştır. Türbede bulunan Süleyman Şah’ın naaşı ve diğer manevi değeri bulunan eşyalar alındıktan sonra Süleyman Şah Türbesi ve yakındaki karakol patlayıcılarla havaya uçurulmuştur. Türbe imha edildikten sonra bölgedeki Türk askerleri, Şanlıurfa üzerinden Türkiye’ye geri çekilmiştir.
15 Temmuz Öncesi Tek Sınır Ötesi Operasyon
Operasyonu birçok açıdan değerlendirmek mümkün ve bu zaten bugüne kadar defalarca yapıldı. Zaman ilerledikçe süreci ve sürecin özelinde yaşananları daha net okuyabilmek mümkün olmaktadır. Şah-Fırat Operasyonu kapsam ve zamanlama bakımından diğer operasyonlardan farklıdır. Suriye’de, Arap Baharının etkisiyle olayların başlamasından itibaren 15 Temmuz 2016 tarihine kadar gerçekleşen tek sınır ötesi operasyon olması açısından oldukça önemlidir. Önemlidir zira TSK yetişmiş üst düzey personelinin önemli bir bölümünü kaybetmeden önce ve siyasi iradenin TSK’ni bilinçsizce sahaya sürmesine izin vermeyecek komuta kademesi varken yapılan yegâne operasyondur.
Operasyonun bir başka dikkat çeken yanı çatışmadan kaçınan, Suriye topraklarına müdahale noktasında temkinli olan ve hedefe yönelik bir nokta operasyon olmasıdır. Operasyonun başlama emri ile toplamda 9 saat gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen operasyonda çatışma yaşanmamıştır. Yalnızca (kazaya bağlı olarak) 1 askerin şehit olduğu bildirilmiştir.
Şah-Fırat Operasyonunun kamuoyunca bilinen gerekçelerine bakıldığında öne çıkan sebepler söyle sıralanabilir:
- Türkiye’nin de destek verdiği eğit-donat sistemi ve Kobani operasyonları nedeniyle bazı önemli bölgelerini kaybeden ve savaş cephesi genişleyen IŞİD Terör Örgütünün olası bir misilleme operasyonuna karşı milli sınırlar dışındaki ve IŞİD’in ilerleme bölgesinde yer alan tek toprak parçasının emniyete alınmak istenmesi.
- Türkiye’nin, IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyona destek vermesi ve istihbarat paylaşımları sayesinde örgüte katılımların azalmasından dolayı örgütün olası bir sansasyonel eylemle güç gösterisi yapma teşebbüsünün engellenmesi.
- Suriye’de bulunan ve Türk tarihi açısından önemli olan Süleyman Şah Türbesinin ve orada bulunan manevi emanetlerin, özellikle manevi değerleri tahrip ve suistimal ettiği bilinen IŞİD’in eline geçmesinin ve şantaj malzemesi olarak kullanılmasının önüne geçilmesi.
Operasyonun kamuoyunda açıkça ifade edilmeyen bazı sebepleri de şöyle eklenebilir:
- Musul Konsolosluğu baskınının bir tekrarının yaşanmaması adına alınmış bir tedbir olması dolayısıyla önemlidir. Hatırlanacağı üzere 16 Haziran 2014 tarihinde Türkiye’nin Musul Konsolosluğu ve çalışanları IŞİD militanlarının yaptığı baskınla rehin alınmıştı. Baskından önce defalarca uyarı yapılmasına rağmen boşaltılmasına izin verilmeyen konsolosluğun, çalışanlarının sağ-salim geri alınabilmesi için birçok taviz verildiği gündeme gelmişti.
- 07 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçimler öncesinde güç gösterisi yapmak ve milliyetçi duyguları harekete geçirmek isteyen AKP Hükümetinin, düşen oylarını artırmak üzere sınır ötesi operasyon düzenlemesi başvurduğu yöntemlerdendir. Vatandaşların seçime giden yolda ekonomik ve sosyal gerekçeleri değil milli meseleleri ön plana alarak oy kullanmasının istenmesi için bu yola başvurulduğu bilinmektedir.
- IŞİD ve El-Nursa terör örgütlerinin faaliyetlerine uzun süre gizli destek verdiği ortaya çıkan AKP Hükümetinin, kontrol edilmesi zor olan örgüte karşı muhtemel bir çatışmadan kaçınma manevrası olarak da değerlendirilebilir. Çünkü birçok kişi tarafından, IŞİD ile çatışmamak için vatan toprağının terk edildiği yönünde ağır eleştiriler yapılmıştır.
Operasyonun Getirmediği Oyları Patlayan Bombalar Getirdi
Nitekim çatışma olmadan ve kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilen bu operasyon sonucunda AKP, seçmenlerde istediği tutum değişikliğini sağlayamamış ve 07 Haziran 2015 seçimleri sonucunda iktidardan düşmüştür. Seçim sonrasında yaşanan süreç ve yeniden canlandırılan çatışma ortamı 01 Kasım 2015 seçimlerinde istediği iktidarı AKP’ye yeniden kazandırmıştır. Geride bıraktığımız yıllar gösterdi ki; operasyonun söylenmeyen fakat perde arkasında yapılmasına sebep olan gerekçelerinin görünen sebeplerin önünde olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Sonraki yıllarda AKP Hükümeti yetkililerince yapılan açıklamalarda Süleyman Şah Türbesinin uygun zamanda yeniden eski yerine taşınacağı söylense de bu faaliyet henüz gerçekleşmiş değildir.
(Devam edecek)