Almanya, uzun süredir Türkiye’ye yapılacak Eurofighter Typhoon savaş uçağı satışına karşı mesafeli bir duruş sergiliyordu. Ancak, son gelişmelerle birlikte bu satışa onay verilmiş olması, Almanya’nın Türkiye ile olan stratejik ilişkilerinde samimiyetini sorgulattı. (i)
Bu karar, Almanya’nın Türkiye’ye mevcut kaygılarıyla ilgili endişelerini göz ardı ettiği anlamından ziyade jeopolitik zorunluluklar çerçevesinde pragmatik bir politika değişikliğine yöneldiğini gösteriyor.
NATO müttefikliği ve bölgesel güvenlik dinamikleri çerçevesinde şekillenen bu onay, Almanya’nın Türkiye’nin bölgesel güvenlikte daha güçlü bir rol üstlenmesini destekleyen bir yaklaşım benimsediğine işaret ediyor.
Olayların Tarihsel Gelişimi ve Almanya’nın Endişeleri
Türkiye, uzun yıllardır Avrupa ve NATO nezdinde stratejik öneme sahip bir müttefik olarak kabul edilirken, özellikle son on yılda Türkiye’nin dış politika ve güvenlik stratejilerinde yaptığı hamleler Almanya’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin endişelerini artırdı.
Silah Satışı Kısıtlanmıştı
Alman hükümeti, 2016 yılındaki darbe girişimine kadar Türkiye’ye yönelik kapsamlı şekilde silah ihracatına izin veriyordu. Fakat darbe girişimi ve Türk birliklerinin Suriye’ye yönelik askeri harekatları sonrasında Türkiye’ye silah ihracatı önemli ölçüde kısıtlanarak “örtülü ambargo” uygulanmaya başlandı. (i)
Türkiye’nin güvenlik politikaları konusunda NATO’yla uyumsuz duruşu, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik silah satışlarını sınırlandırmasına yol açtı. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyonlarda askeri teçhizatın yanlış kullanımı ihtimalinden dolayı Almanya, Eurofighter gibi gelişmiş silahların bu tür operasyonlarda kullanılabileceği endişesiyle satışa mesafeli yaklaşmıştı.
Ayrıca, Türkiye’nin 2019 yılında Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri satın alması, Almanya’nın güvenlik ve uyum endişelerini pekiştiren bir başka unsur oldu. NATO’yu tehdit edebileceği gerekçesiyle Almanya ve diğer müttefikler bu hamleye karşı çıkmıştı. Almanya, aynı zamanda Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve ifade özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar nedeniyle de silah satışından kaçınmıştı.
Bu arka plana ve endişelerin ortadan kalkmamasına rağmen, Almanya, şimdi Türkiye’nin jeopolitik konumu ve Avrupa’nın güvenlik çıkarları doğrultusunda esnek bir tutum sergileyerek Eurofighter satışına onay verme yoluna gitti.
Strateji Değişikliğinin Olası İhtimalleri ve Nedenleri
Almanya’nın bu kararı alması, üç temel ihtimale işaret ediyor:
- NATO ve Avrupa Güvenlik Dengesinde Türkiye’nin Artan Önemi:
Almanya’nın, Türkiye’ye yönelik bu silah satışına onay vermesinde, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının henüz sona ermemiş olmasının yarattığı kaygıların etkili olduğu düşünülebilir. Savaşın uzaması, Rusya’nın bölgedeki askeri ve siyasi etkinliğini daha da artırabileceği endişesini doğurmuş olabilir. Türkiye’nin son yıllarda Rusya ile ekonomik ve stratejik iş birliklerini geliştirmesi, Almanya ve diğer NATO ülkeleri tarafından dikkatle izleniyordur. Bu yakınlaşma, Rusya’nın Türkiye üzerinden Orta Doğu ve Akdeniz’de daha fazla nüfuz kazanabileceği anlamına geliyor.
Bu bağlamda, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik stratejik destek sağlayarak ilişkileri güçlendirme çabasının, Rusya’nın bölgedeki etkisini sınırlamak ve Türkiye’nin NATO’ya daha yakın bir pozisyonda kalmasını teşvik etmek için yapıldığı söylenebilir.
- Almanya’nın Türkiye ile İlişkilerde Stratejik Esnekliğe Yönelmesi:
Almanya’nın Türkiye’ye yönelik önceki endişelerini devam ettirdiği ancak mevcut şartlar doğrultusunda bu endişelere stratejik esneklikle yaklaştığı görülmektedir. Almanya, Türkiye’nin Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki gücünü dengeleyici bir rol oynamasını sağlamak için bu tür askeri satışlara yeşil ışık yakmış olabilir. Almanya için Türkiye’nin Batı ittifakında kalması, doğu pazarına kaymasından daha öncelikli bir güvenlik meselesi haline gelmiş olabilir.
- Ekonomik ve Jeostratejik Zorunluluklar:
Almanya’nın, Türkiye gibi büyük bir pazara sahip olmaktan ekonomik ve stratejik anlamda fayda sağlamayı amaçlaması, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizle de ilişkilendirilebilir. Almanya, son yıllarda enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve ekonomik büyümede yaşanan yavaşlama gibi ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıyadır. Bu durum, Almanya’nın savunma sanayii ihracatını artırma ve stratejik ortaklıklar yoluyla ekonomisini destekleme ihtiyacını daha belirgin hale getirmiştir.
Türkiye ile askeri ve teknolojik iş birliğinden doğabilecek ticari imkânlar, Almanya ekonomisi için bir fırsat olarak görülebilir. Almanya, kendi savunma sanayii sektörünü genişleterek hem istihdam yaratmayı hem de Türkiye pazarında uzun vadeli ekonomik çıkarlarını korumayı hedefliyor olabilir. Bu tür savunma sanayii ortaklıkları, Almanya’nın NATO müttefikliğini pekiştirmesinin yanı sıra, ekonomik toparlanma çabalarına da ivme kazandırabilir.
Sonuç
Almanya’nın Türkiye’ye Eurofighter satışına onay vermesi, önceki kaygılarını tamamen geride bıraktığı anlamına gelmemektedir.
Bu karar, Almanya’nın stratejik çıkarlar doğrultusunda, Türkiye’nin jeopolitik rolünü göz önünde bulundurarak daha pragmatik bir yaklaşımı benimsediğini göstermektedir.
Bu adım, Almanya’nın dış politikasında esneklik ve stratejik çıkarların ön planda olduğunu ve jeopolitik koşullara göre politikalarını uyarladığını göstermektedir.