Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden gerginliğin tırmandığı bir dönemde günübirlik bir ziyaret için Kiev’e gidiyor.
Erdoğan’ın gündeminde iki önemli başlık bulunuyor. Gerginliğin barışçıl bir şekilde diplomasi ile çözülmesi için Türkiye’nin oynayabileceği rolü Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ile ele alacak Erdoğan, 30. yılını kutlayan ve stratejik boyuta ulaşan Ankara-Kiev ilişkilerini serbest ticaret anlaşması imzalayarak derinleştirmeyi amaçlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Rusya ile Ukrayna arasında son aylarda tırmanan gerilime de değinen Erdoğan, “Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Bölgede güven ve barış ortamının tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum” dedi.
Ziyaret öncesi iki taraftan ‘savunma işbirliği’ açıklaması geldi
Erdoğan’ın basın toplantısının hemen öncesinde, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “İki ülke arasında diyaloğun ve barışın yeniden tesisi için Türkiye’nin üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu” açıkladı. Bloomberg’e konuşan Altun, Ukrayna ile savunma işbirliğinin Rusya’yı rahatsız ettiği iddialarına da yanıt verdi:
“Biz yaptığımız işbirliklerini bir başka ülkeyi hedefleyip hayata geçirmiyoruz. Bunu en iyi bilen ülkelerin başında Rusya geliyor. Ukrayna ile anlaşmalardan geri adım atmayacağız.”
Ziyaret öncesi Ukrayna’dan da bir açıklama geldi. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, iki ülke arasında Türkiye’nin insansız hava araçlarının Ukrayna’da üretilmesi üzerine bir çerçeve anlaşması imzalanacağını söyledi.
10. Yüksek Düzeyi Stratejik Konsey toplantısı da yapılacak
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan ve Zelensky’nin 10. Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı için Kiev’de bir araya gelecekleri ve stratejik ortaklık düzeyindeki ikili ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirerek işbirliğini daha da derinleştirme olanaklarını ele alacakları kaydedildi.
Aynı açıklamada, iki liderin bölgesel ve uluslararası konular hakkında da görüş alışverişinde bulunacakları vurgulandı. Erdoğan, aralarında Dışişleri, Savunma, Ticaret ve Enerji bakanlarının da yer aldığı kalabalık bir heyetle Kiev’e gidiyor. Ziyaret, 1991’de bağımsızlığını kazanan Ukrayna ile Türkiye’nin ilişkilerinin 30. yılına denk gelmesi açısından sembolik önemde.
Erdoğan’ın Kiev ziyaretini uluslararası diplomasi açısından önemli kılan unsur, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden ve artık Rusya-Batı bunalımına dönüşen siyasi ve askeri gerilimin yaşandığı bir döneme denk gelmesi.
Başta ABD, NATO ve AB olmak üzere Batı bloku, Rusya’yı Ukrayna’ya karşı bir işgal harekatına başlamaması konusunda uyarırken, Moskova ise kendi ulusal güvenlik çıkarlarının karşılanması konusunda Batı’dan yeterince anlayış ve adım görmediğinden şikayet ediyor.
Türkiye ise hem Ukrayna hem de Rusya ile özel ilişkisi ve diyaloğu olduğunu anımsatarak, taraflar arasındaki güven bunalımının ortadan kaldırılması için devreye girebileceği mesajını veriyor.
‘NATO üyesi olarak savaş istemiyoruz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haftalarda yaptığı açıklamalarla, Türkiye’nin bu yönde bir rol oynayabileceğini kaydetmiş, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i -istemeleri durumunda- Türkiye’de bir araya getirebileceklerini dile getirmişti.
Bu kapsamda Türkiye, 2019’dan bu yana gerçekleştirilemeyen Rusya-Ukrayna-AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Minsk süreci toplantısına İstanbul’da ev sahipliği yapabileceği önerisinde bulunmuştu.
Erdoğan, 1 Şubat’ta Trabzon’da gençlerle buluşmasında konuyla ilgili soruyu yanıtlarken, “Ukrayna ile Yüksek Düzeyde Stratejik Konsey Toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya gideceğiz. Ardından da Sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak. Bizim tabi bütün derdimiz, Ukrayna ile Rusya arasındaki bu sıkıntının giderilmesi. Bu konuda sürekli konuşulan savaş filan biz Rusya ve Ukrayna arasında böyle bir savaşın olmasını asla arzu etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir. Bir NATO ülkesi olarak da böyle bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz,” ifadelerini kullanmıştı.
Moskova Kiev ziyaretini yakından takip ediyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik de, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın ziyareti sırasında Karadeniz bölgesinde yeni bir gerginliğin çıkmaması için yapılması gerekenlerin ele alınacağını belirtti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna’ya yapacağı ziyaret Karadeniz açısından son derece önemli olacaktır. Cumhurbaşkanımız hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla meseleyi açıkça konuşabilen bir lider olarak bu inisiyatifi gerçekleştiriyor. Burada herhangi bir problem çıkmaması için bu inisiyatifin alınması son derece kıymetli olacaktır.”
Erdoğan’ın gündeme getirdiği Putin’in olası Türkiye ziyareti konusunda Moskova’dan yapılmış resmi bir teyit açıklaması henüz gelmedi. Ankara’nın davetini doğrulayan Kremlin, ziyaretin gerçekleştirilmesine ilişkin niyetin olduğunu dile getirmekle yetindi.
Diplomatik kaynaklar, Moskova’nın Erdoğan’ın Kiev ziyaretini yakından takip edeceğini, özellikle savunma sanayi, güvenlik işbirliği gibi stratejik alanda atılacak adımlara odaklanacağını kaydediyorlar.
Moskova, Türkiye’nin Ukrayna’ya Bayraktar silahlı insansız hava aracı satmasından duyduğu rahatsızlığı saklamamış ve bu saldırı silahlarının Donbas bölgesindeki etnik Ruslara karşı kullanılmaması gerektiği mesajını vermişti.
Aynı şekilde, Erdoğan’ın Zelensky ile yapacağı açıklamalarda kullanacağı ton, Türkiye-Ukrayna görüşmeleri sonrasında yayımlanacak olan ortak bildiride mevcut gerginlik ve Kırım’a ilişkin nasıl atıflarda bulunacağı da Moskova’nın dikkatindeki unsurlar arasında yer alıyor.
Ukrayna öncesi Rusya’ya ılımlı mesajlar
Putin’in olası Türkiye ziyaretinin Ukrayna temaslarının sonucuna ve çerçevesine göre netlik kazanacağı Ankara’da yapılan değerlendirmeler arasında.
Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesi Trabzon’da yaptığı açıklamalarda, Ankara-Moskova arasındaki ilişkilerin değerini ve önemini gündeme getirmiş ve Putin ile yapılacak görüşmelerde yeni projelerin masaya gelebileceğini belirterek “denge arayışında” olduğu izlenimini vermişti.
Kendi iktidar döneminde Türk-Rus ilişkilerinin çok iyi bir noktaya geldiğini kaydeden Erdoğan, doğal gaz ve nükleer enerji gibi stratejik alanlarda devam eden işbirliğinin “çok çok ileri derecede” olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı, “Biz kendileri ile bu arada ikinci bir adımı daha attık. O görüşmeleri yaptık. O da ‘İkinci bir santrale girer miyiz?’ diye. Bunları Sayın Putin ile konuştuk. Bu konuda da bunun üzerinde çalışalım belki ikinci bir nükleer enerji santralini yine Rusya ile yapma durumumuz da söz konusu. Bu bir defa bizi nükleer enerji bunun yanında doğal gaz bunlar birbirimize bağlama noktasında çok önemli. Dış siyasetin bana göre en önemli ayağı da bu,” ifadeleriyle Ankara-Moskova diyaloğunun nasıl gelişeceğine ilişkin görüşünü de aktarmış oldu.
Ukrayna ile serbest ticaret anlaşması
Erdoğan’ın Zelensky ile yapacağı görüşmelerin ikili ilişkiler boyutu da önemli. Son dönemde giderek derinleşen ve çeşitlenen Türkiye-Ukrayna işbirliğine önemli bir katkı da serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasıyla sağlanacak.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, yaptığı bir açıklamayla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sırasında Ukrayna ile serbest ticaret anlaşmasının imzalanacağını bildirdi. Ocak ayı dış ticaret verilerini açıkladığı toplantı sırasında bu açıklamayı yapan Muş, müzakerelerin 10 yıl sürdüğünü ve yeni nesil serbest ticaret anlaşmasının imza aşamasına geldiğini söyledi.
Türkiye-Ukrayna ticaret hacmi, 2021 senesinde 7.5 milyar ABD Doları seviyesine çıkmıştı. Anlaşmanın imzalanmasıyla bu rakamın çok kısa bir sürede 10 milyar ABD Doları’na yükseleceği öngörülüyor.
10. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı sırasında eğitim, kültür, savunma sanayi ve gümrükler konusunda da anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Türk ve Ukraynalı yetkililerin, başta doğal gaz konusu olmak üzere enerji alanında olası işbirliği olanaklarını da ele alacakları kaydediliyor.
Kiev yönetimi, Erdoğan’ın ziyareti ile ekonomik, siyasi ve savunma sanayi konularında aynı zamanda NATO üyesi olan bölgenin önde gelen aktörlerinden Türkiye ile artan işbirliği konusunda güçlü bir mesaj vermek de istiyor.
Kaynak: BBC Türkçe