15 Temmuz’un üzerinden altı yıl geçtiği halde cevaplanmayan pek çok soru kamuoyunun aklını kurcalamaya devam ediyor. Bu soruların cevabını bulabilmek için kurulan TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu birçok kişiyi dinledi, fakat bugüne kadar dinlenen kişilerin kimler olduğu, komisyona katılan kişilere ne gibi sorular yöneltildiği, hangi konuların aydınlatıldığı hakkında kamuoyu bilgi sahibi olamadı. Araştırma komisyonu oturumlarının basına kapalı olarak yapılması yetmezmiş gibi komisyon tutanakları ve komisyonun elde ettiği belgeler de kamuoyuyla paylaşılmayarak gizli tutuldu.
15 Temmuz’da meydana gelen olaylarda kimlerin hangi rolleri üstlendiğini, kimlerin hangi emirleri verdiğini daha net anlayabilmek için elbette komisyonda esas dinlenilmesi gereken kişiler, devletin üst düzey kurumlarında görev yapan kişilerdir. Fakat bu kişiler komisyon tarafından dinlenebildi mi? Herkesin bildiği gibi dinlenemedi. Fakat bugün burada bilinenlerden daha çok, dinlenemeyen, komisyona gelmekten kaçınan kişilerin milletin egemenliğini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çağrılarını hiçe sayarak komisyonda bilgi vermeye gelmekten nasıl kaçındıkları üzerinde duracağız. Hem de bir değil, iki değil, üç değil TAM 9 KEZ, 9 FARKLI MECLİS OTURUMUNDA ÇAĞIRILDIKLARI HALDE…
Atanmış devlet görevlilerinin, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü temsil eden kurum olan TBMM’nin seçilmiş milletvekillerinin çağrısını önemsemeyerek araştırma komisyonuna katılmama gerekçelerinin perde arkasını görebilmek için bizzat komisyon üyesi milletvekillerinin komisyondaki ifadelerine bakacağız.
15 Temmuz’la ilgili istihbaratı darbe kalkışmasından saatler önce öğrendiği bilgisi kamuoyuna da yansıyan MİT Müsteşarı Hakan Fidan, TBMM Araştırma Komisyonuna gelmeyenler arasında en kritik isimdir denebilir. Kara Havacılık iddianamesinde de bir binbaşının MİT’e ihbarı “öğlen saatlerinde” yaptığı anlatılıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’i ancak 16:16’da telefonla arayarak bilgilendirdi. Saat 18.00 sularında ise MİT Müsteşarı Genelkurmay karargahına gitti. Yapılan görüşmenin ardından Genelkurmay Başkanı, ihbarın doğruluğunu araştırmak, ihbarı teyit ya da tekzip etmek ve gerekli tedbirleri almak üzere Kara Kuvvetleri Komutanı’nı görevlendirdi.
Burada MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonuna katılan herkesten daha çok 15 Temmuz hakkında bilgi sahibi olduğu tartışılmaz bir gerçektir. İkinci en çok bilgi sahibi şahıs olarak da Hulusi Akar’ın adını anmalıyız. Çünkü saat 16:16’dan itibaren Genelkurmay olası bir darbe kalkışması hakkında bilgi sahibi ve saat 18:00’den 20:30’a kadar bizzat MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Genelkurmay karargahında darbe ihtimalini enine boyuna ele aldıklarını iddianamelerden ve yapılan açıklamalardan anlıyoruz.
Hulusi Akar’ın MİT’ten gelen istihbarata rağmen yetkilerinin boyutu göz önüne alınarak darbeyi önlemek adına, atabilecek olduğu halde atmadığı adımlar ve vermediği emirler Hulusi Akar’ın en çok eleştirildiği nokta oldu. Bu eleştirilerin yanında Hulusi Akar’a da 15 Temmuz hakkında sorulacak pek çok soru olduğu halde tıpkı Fidan gibi Akar’ın da TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonuna defalarca davet edildiği halde katılmaması kabul edilemez. Sözü uzatmadan konuyu bizzat milletvekillerinin Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın komisyona katılması gerektiği ile ilgili komisyon görüşmelerinde defalarca yineledikleri çağrıları ve neden katılmadıklarıyla ilgili komisyona sundukları soru önerilerini belgeleriyle paylaşalım. (Belgeler TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonunun toplantı tutanaklarından alınmıştır.)
7 Ekim 2016 – 1. Toplantı Tutanağı, Sayfa No:46
Aytun Çıray, Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu, Zeynel Emre: Gündemin 3’üncü maddesi uyarınca başlangıçta komisyonumuza davetini istediğimiz kişilerin isim listesini ekte sunmaktayız. Komisyonun çalışma takvimine bağlı olarak, bu kişilerin de çağırılmasını bilahare komisyonun takdirine sunacağız. 07/10/2016
…
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar
MİT Müsteşarı Hakan Fidan
27 Ekim 2016 – 9. Toplantı Tutanağı, Sayfa No:42-43
BAŞKAN – Tamam, bir haftalık plan yapalım; bu arada biz çalışmalarımızı… Şimdi, bu çerçevede bakın, ben hep sizlerin konuşmalarından not aldım: İstanbul Valisi, Ankara Valisi ve aynı zamanda Eski Emniyet Genel Müdürü olduğu için Mehmet Kılıçlar, Celalettin Lekesiz Emniyet Genel Müdürü, Özel Harekât Daire Başkanı -çok önemli dediniz hep beraber, değil mi- Cevdet Saral çok önemli dedik kilit bir isim olarak, ortak isim olarak çıktı ve Jandarma Genel Komutanı, ki oradaki çatışmaların da içinde; çarşamba bunları dinledikten sonra perşembe günü bize Başbakanlık sunum yapacak.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) – MİT müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı gene kalıyor yani.
BAŞKAN – Ama nasıl yapacağız?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Mesela Cevdet Bey’i daha sonraya koyabiliriz. Bir güne sadece Hulusi Akar ile Hakan Fidan’ı. Mesela çarşambaya onları koyalım. Bir de kamuoyu üzerinden şu baskı kalkmış olsun, bizim üzerimizden de baskı kalksın yani. “Ne yapıyorsunuz orada?” diyor.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) – “Komisyon bunları getiremedi.” “Komisyon MİT müsteşarını getiremedi, Komisyon Genelkurmay Başkanını getiremedi.”
BAŞKAN – Perşembe günü Başbakanlığın sunumunu dinleyelim, sanıyorum o ciddi bir vaktimizi alır bizim.
3 Kasım 2016 – 12. Toplantı Tutanağı, Sayfa:16
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –Bir tane belge görmedik, bir ay geçti, bir sayfa görmedim ben devletten. Ne mali yapısı üzerine ne diğer şeyler üzerine bir sayfa belge gelmedi, Komisyondan belge almakta zorlanıyoruz ve Komisyonla kurumlar arasındaki yazışmalar dışındaki iletişimler üzerinde ciddi şüphelerimiz var. Şimdi geldik buraya kilit isimler. Ya başından beri söylüyoruz. İki tane kilit isim var, biri Hulusi Akar, diğeri Hakan Fidan. Bakın, burada tek şey ne? Hakan Fidan’a ulaşamamışlar bile. Eğer bu Parlamento MİT Müsteşarıyla Genelkurmay Başkanını buraya getirmiyorsa lağvedin gitsin. Boşuna bize komisyon kurmayın, millî irade demeyin. Başbakan talimat verecek, Cumhurbaşkanı talimat verecek, gelmeyecekler. Böyle bir şey yok. Ve şimdi diyoruz ki, arkadaşlar, sizden rica ediyoruz: Bu darbeyi yapanların yüzüne bakmak istiyorum, sormak istiyorum. “Hangisine şey yapacağımıza karar vereceğiz, daha belli değil.” Ya o zaman niye Komisyonu kurduk? Lağvedip gidelim. Yazık, bize de yazık ya. Bunları da böyle bilmem ne yapmak için…
BAŞKAN – Aykut Bey, sözünüzü kesmiş olmayayım ama burada birlikte karar veriyoruz ve…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Efendim, birlikte karar vermiyoruz.
23 Kasım 2016 – 17. Toplantı Tutanağı, Sayfa:3/10
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Üçüncü olarak da, darbeyle ilgili çok önemli bilgileri olan ve darbe günüyle ilgili olarak henüz kendilerinden bilgi almadığımız iki büyük kamu görevlisi var. Birisi MİT Müsteşarı, birisi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar. Onlarla ilgili hangi gelişme var? Gelecekler mi gelmeyecekler mi? Eğer sizin gelmeme konusunda bir eğiliminiz varsa burada oylama yapalım, karar alın gelmesinler.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sezgin Bey, o notu da aldım.
24 Kasım 2016 – 18. Toplantı Tutanağı, Sayfa:6
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Şimdi, Sayın Başkan, bugün sanırım 18’inci oturumu yapıyoruz.
BAŞKAN – 18, evet efendim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Yaklaşık iki aydır, 1 Ekimden itibaren bu Komisyon çalışıyor. İki aydır tabii ki çok önemli konukları dinledik ve önemli çalışmalar yaptık ama başından bu yana, en başta yapmamız gereken işi bugüne kadar yapamadık. Bu da ne? Sonuçta, bu darbenin tam göbeğinde yer alan Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve yine darbenin göbeğinde yer alan ve bugüne kadar da görüşlerini tam olarak öğrenemediğimiz, bilgisine başvuramadığımız Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar. Neredeyse oy birliğiyle talepte bulunuldu burada, 4 siyasi partinin de ortak önergesiydi konuklar açısından ancak ne açıklama yapıldığını bilmiyoruz, niçin gelmediklerini bilemiyoruz. Yani Türkiye’nin her yerine gidiyorlar, dünyanın her yerine gidiyorlar fakat nedense yanı başlarında olan Meclise gelmiyorlar. Sizin ne konuştuğunuzu bilmiyoruz onlarla. Dolayısıyla, biz yazılı teklifimizi sunuyoruz sizlere, okuyacağım ilk önce: MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın dinlenmesinin Komisyonumuzun çalışmaları açısından kritik olduğunu düşünüyoruz. Bu 2 görevlinin en kısa süre içerisinde dinlenmesi hususunun oylanmasını teklif ediyoruz.
Aytun Çıray Mustafa Sezgin Tanrıkulu Aykut Erdoğdu Zeynel Emre
Bunun Komisyonun şu anda gündemine alınarak oylanmasını talep ediyoruz.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
1 Aralık 2016 – 19. Toplantı Tutanağı, Sayfa:12
BAŞKAN – Biraz tahammül, biraz tahammül…
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Ardından Aykut Erdoğdu Bey “Papa’yı da çağıralım.” falan… Ben bir konuşmamı tamamlayayım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Papa eksik kaldı.
BAŞKAN – Aykut Bey, lütfen, lütfen… Lütfen, Tüzük’e uymaya davet ediyorum sizi.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Ama bir dakika, hâlâ devam ediyorsunuz!
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Bu darbeyi kapatmaya çalışıyorsunuz.
BAŞKAN – Lütfen, Tüzük’e uymaya davet ediyorum.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Papa’yı çağıralım da…
BAŞKAN – Komisyonumuza saygısızlık etmeyin, lütfen.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Biz Komisyonumuza saygısızlık etmiyoruz.
BAŞKAN – Evet. Tüzük’e uyun, hukuka uyun lütfen.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Bu Komisyona şu ana kadar Cumhuriyet Halk Partisi kimi istediyse herkes davet edilmiştir. 15 Temmuzla ilgili…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Ya Hulusi Akar’ı çağırıyoruz Selçuk Bey.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Etmeyeceğiz demedik ki.
BAŞKAN – Aykut Bey, Türkçe konuşuyorum!
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Etmeyeceğiz demedik, lütfen.
8 Aralık 2016 – 20. Toplantı Tutanağı, Sayfa:11
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) – Eğer biz daha verimli çalışmak istiyorsak bütün partilerin sunduğu ortak isimler var, bu konuda kamuoyunda hâlâ Komisyonla birlikte en çok tartışılan konu Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının buraya gelip gelmeyeceğidir. Bu konu Komisyonun sonuna yaklaşmamıza rağmen hâlâ açıklığa kavuşmamıştır. Öncelikle bu konunun komisyon Başkanlığı tarafından bir açıklığa kavuşturulması lazım.
15 Aralık 2016 – 21. Toplantı Tutanağı, Sayfa:11
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Gerçeklerin aydınlanması için, madem Birgül Ayman Güler’le bu kadar ilgileniyorsunuz, şu Hulusi Akar’a bir soralım, Hakan Fidan’a bir soralım, bu içerideki darbecilere soralım: Senin arkanda kim vardı, sivil iş birlikçilerin kimdi, darbe yapsanız başbakan kim olacaktı, cumhurbaşkanı kim olacaktı, Mecliste iş birlikçiniz var mı, byLock’çunuz var mı? Bu Komisyonun görevi bunlar üzerine. Birgül Ayman üzerine konuşalım, başka şeyler üzerine konuşalım, bu işi sulandırmaktır. Ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanı yetkisini aşıp burayı bitirme talimatı veriyor. Bu darbe şu an itibarıyla bu Komisyon aracılığıyla kapatılmaya çalışılıyor. Hakan Fidan’ı çağırın, Hulusi Akar’ı çağırın, içerideki darbecilerin gözüne bakarak sorular soralım, o pilota soralım “Sen nasıl Meclisi bombaladın?” diye. Bunun hiçbirine müsaade etmiyorsunuz. Bu doğru bir şey değil. Tarih önünde hesap vereceksiniz diyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
15 Aralık 2016 – 21. Toplantı Tutanağı, Sayfa:12
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Benim de talebim vardı, Hulusi Akar’la ilgili.
BAŞKAN – Evet. O daha önce de olduğu için.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Sayın Başkanım, en son toplantıda “Perşembe günü oylayacağız bu konuyu.” demiştiniz. Perşembe geçti, bir perşembe daha geldi. Bugün oylayacak mıyız bu konuyu artık?
BAŞKAN – Hangi konuyu efendim?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Hulusi Akar’ın çağırılması, Hakan Fidan’ın çağırılmasını oylama. Dediniz ya “Bize biraz süre verin.”
AYTUN ÇIRAY (İzmir) – Bir hafta süre istemiştiniz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Biz de iyi niyetle dedik ki: Tamam, bir düşünsünler. Bir hafta geçti, üstüne bir hafta daha geçti.
BAŞKAN – Şimdi, oylama konusunda daha önce de burada tartışmalar, görüşler ifade edildi. Tutanaklarda da var. Biz şunu ifade ettik değerli arkadaşlar: Hulusi Akar ve MİT Müsteşarıyla ilgili talepler sizden yazılı olarak da geldi, tutanaklara geçti. Sadece sizden de değil tabii -yani Cumhuriyet Halk Partisini kastediyorum, siz dediğiniz için şu anda- Komisyon üyelerimizin diğerlerinden de bu konuda talepler geldi. Müşterek talepler içinde var her ikisinin dinlenmesi. Bu konuda bir reddetme söz konusu değil ama…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Ama Komisyonun süresi doldu.
BAŞKAN – Bunu ifade ettim.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) – Reşat Bey, bir de bu konuda İç Tüzük’e uygun olarak oylamanız lazım. Oylayın, demokratik hakkını kullansın herkes. Kabul edilir veya reddedilir. Türk milleti kimin de ne yaptığını görsün burada. Bunu oylamamak gibi hukuki bir hakkınız olduğunu düşünmüyorum.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum. Tutanaklara geçti.
15 Aralık 2016 – 21. Toplantı Tutanağı, Sayfa:18
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Sayın Başkan, önerge de verdik, Hulusi Akar ve MİT Müsteşarının gelip gelmeyeceğini…
BAŞKAN – Sezgin Bey, okuyorum. … 24/11/2016 tarihindeki vermiş olduğu önergeyi tekrar bir suretle verdi arkadaşlarımız, o da, Sayın Hakan Fidan’la Hulusi Akar’ın -Genelkurmay Başkanının- dinlenmesi kritik olduğundan bu iki görevlinin dinlenmesini talep ediyoruz dediler Cumhuriyet Halk Partisi Komisyon üyelerimiz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Oylanmasını talep ediyoruz efendim.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Oylanmasını…
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) – Oylanmasını istiyorum.
BAŞKAN – Bir saniye efendim.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Efendim, teşekkür değil, oylanma…
BAŞKAN – Bir saniye efendim. Önce, bakın, Komisyona yönelik, Komisyon Başkanlığına yönelik eleştirilere benim cevap vermem lazım değil mi? Yani, daha benim açıklamalarım bitmeden…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – Reşat Bey, oylamayı yapın.
BAŞKAN – Açıklamalarımı bitirmeden sözümü kestiniz, ben nezaketen söz almadan konuşulmasına rağmen, mikrofon açtım.
22 Aralık 2016 – 22. Toplantı Tutanağı, Sayfa:18
AYTUN ÇIRAY (İzmir) – Eğer bunları çağırsaydınız burada bu soruları sorardık. Verdikleri cevaplara göre yeni sorular sorardık. İşte o zaman an an, an an, an an bu Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsünün ve Türk milletine karşı yapılan isyan ve kalkışmanın, işgal girişiminin perde arkasını daha rahat aydınlatmış olurduk. Bütün bunları nasıl aydınlatacağız? Bütün bunları ancak -tekrar ediyorum- Sayın Başbakandan rica ediyorum, bu işin en başından beri söylüyorum; bakınız, byLock listeleri gelmedi, Eagle listeleri gelmedi, uçuş planları gelmedi, o gelmedi, bu gelmedi. Önce toplantı sayımızı üç güne indirdiniz, sonra da bu yerinde inceleme -şu ya da bu nedenle- stratejinizle burada bir günde 5-10 kişiyi dinleyebileceğimiz, 3 kişiyi, 4 kişiyi dinleyeceğimiz ve çok daha fazla aydınlatacağımız şeyi iki üç günlük gezi programlarıyla zamanı kötü kullanmış oldunuz. Bu nedenle, ben tekraren bu şahsiyetlerin, bu görevlilerin Komisyonumuza, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bombalanmış bu Gazi Meclisine gelip ifade vermelerini Başkanlığınızdan rica ediyorum.
BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum. Arkadaşlar, konuğumuzu davet edelim. Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık’ın Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi. Sayın Başkan (Türk Kızılayı Başkanı) hoş geldiniz.
Sözün bittiği yere geldiğimizi düşünüyor ve yüce meclisin 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu tutanaklarında geçen ifadeleri yüce milletimizin takdirine sunarak yazımızı sonlandırmak istiyoruz…
Not: Belgeler TBMM 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonunun toplantı tutanaklarından alınmıştır.