Zihnimizin Antivirüs Programı: Durumsal Farkındalık (4) Görsel Medya ve Teyit Yanlılığı

Yazımızın da çıkış noktasını oluşturan iletişim vasıtalarından olan görsel ve yazılı medya, durumsal farkındalık mekanizması ile en etkili sonuç alabileceğimiz yerlerden birisidir. Örneğin, karşımızda A, B ve C televizyon kanalları ile X, Y ve Z gazeteleri olsun. Söz konusu kanal ve gazetelerin ayrı ayrı referans mental resimlerini çıkartarak işe başlayalım. Göreceğiz ki, aslında önümüzde 6 resim değil yalnızca tek bir resim var. Bunun anlamı, hepsinin emir ve komuta karargâhı aynı yerde. Farkındalık seviyemiz artıyor ve gevşek farkındalık seviyesinden odaklı farkındalık seviyesine geçiyoruz.

Müteakip aşamalarda, bu yayın organlarının ideolojik spektrumun çok farklı uçlarında bulunmalarına rağmen, aynı “pattern” (olay örgüsü, hareket tarzı) içerisinde bulunmalarını şaşkınlıkla değil büyük bir dikkatle izliyoruz. Özneler ve terminoloji farklı olsa da aynı hedefe doğru nasıl senkronize şekilde ilerlediklerini ibretle müşahede ediyoruz. Durumsal farkındalığın tek faydası, olağan dışı durumları yakalamak ve proaktif tutumla harekete geçmek değildir. Bir diğer getirisi “Sonraki nedir,” (what is next?) sorusuna cevap bulmaya yardımcı olmasıdır.

Örneğimizdeki yayınlara ilişkin olarak radarımıza tehlike sinyalleri takılmaya başlasın. Girişteki örnekte olduğu gibi, enteresan şekilde gündem dışı ya da olağanüstü bir konuyu manşetlere taşıdıklarını ve ısrarla bu konuyu köpürttüklerini tespit ediyoruz. Zihnimizdeki mental resim doğrultusunda oluşturduğumuz “checklist” bizlere kamuoyunun dikkatinden kaçırılmak istenen önemli bir olayın varlığına işaret ediyor.

Son aşamada ise, alan daraltması yaparak nokta atışı ile saklanmak istenenin merkez üssünü bulmaya çalışıyoruz. Bu örneğimizde, yürüttüğümüz durumsal farkındalık süreci ile, farklı renkler ve şekillerde aynı amaca hizmet eden bir yapıyı ve gerçekleştirdikleri propaganda operasyonlarınıtek resim” içerisinde görme şansına sahip olduk. Bazen, bir sonraki aşamada ne olacağını bilmek için medyum olmaya ihtiyaç yoktur. Eğitilmiş bir zihin ve etkin bir konsantrasyon çoğu zaman sıradaki hamleyle ilgili önemli bilgiler verir.

Anlatılan örneklerin hemen arkasından durumsal farkındalık sürecine kısa devre yaptırabilecek tehlikelerden birisinin altını çizmekte fayda bulunmaktadır. İnsan zihninin ürettiği hatalardan birisi de “TEYİT YANLILIĞI (CONFIRMATION BIAS)” olgusudur. “Doğrulama yanlılığı ya da teyit yanlılığı, kişilerin kendi inançlarını, düşüncelerini ve varsayımlarını destekleyen ya da teyit eden bilgileri kayırma, dikkate alma ve öne çıkarma eğilimidir. Bu yanlılığa sahip kişiler inançlarına, düşüncelerine ve varsayımlarına ters düşen, karşı duran, onlarla çelişen bilgileri ihmal etme, yok sayma eğilimi gösterir.” Bu durum, insanın doğasında olan bir eğilimdir.

Teyit yanlılığı, kafamızın içerisinde farklı renklerde dev mıknatıslar üretilmesine sebep olur. Bu mıknatıslar sadece kendi renklerindeki verileri kendisine çeker. Sizin mıknatısınız hangi renkse, zihninizde o renkle boyanmaya başlar. Buraya dikkat lütfen, mıknatıslarınızı şekillendiren ise yine gözlemlediğiniz, okuduğunuz, dinlediğiniz ve ilgi duyduğunuz her şeyin toplamıdır. Özetle, durumsal farkındalığın yüksek performansta çalışması için zihinsel alanda sağlıklı (dezenformasyon içermeyen) ve dengeli (çok geniş yelpazede çeşitli, ufku açacak nitelikte) beslenmesi temel şarttır.

Fark etmek önemlidir. Hepimizin yakından tanıdığı önemli insanlar da, yaptıkları derin gözlemler sonucunda, insanlık tarihinin en başından itibaren zaten var olan, yer çekimini, suyun kaldırma kuvvetini ve elektriğifark ederek” adlarını tarihe altın harflerle yazdırmışlardır.  İnsan zihninin, çeşitli alanlarda disipline edilmesi gerekir. Çünkü ancak böyle en iyi şekilde potansiyelini değerlendirebilir ve güzel, doğru sonuçlar üretebilir. Durumsal farkındalık, bizleri uykulu gözlerden kurtaran ve bakış açımızı genişleten önemli bir disiplindir. Herkes genellikle perdenin arkasında gerçekte ne olduğunu merak eder. Gözümüzün önünde olup bitenleri anlayıp, tam olarak okumaya başladığımızda, aslında perde arkasının, önümüzde olanlardan çok da farklı olmadığını öğrenmiş olacağız.

KAYNAKLAR:

  1. Ambady, N., Bernieri, F. J., ve Richeson, J. A. (2000). Toward a Histology Of Social Behavior: Judgmental Accuracy From Thin Slices of The Behavioral Stream.
  2. Banbury, S. & Tremblay, S. (2004). Durum farkındalığına bilişsel bir yaklaşım: Teori ve uygulama. Aldershot, Birleşik Krallık: Ashgate Yayıncılık.
  3. Endsley, M.R., Selcon, S.J., Hardiman, T.D., & Croft, D.G. (1998). A comparative evaluation of SAGAT and SART for evaluations of situation awareness. Proceedings of the Human Factors and Ergonomics Society Annual Meeting (pp. 82–86). Santa Monica, CA: Human Factors and Ergonomics Society. https://web.archive.org/web/20070928120127/http://www.satechnologies.com/Papers/pdf/HFES98-SAGATvSART.pdf
  4. Flach, J.M. (1995). “Situation awareness: Proceed with caution”. Human Factors https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/1555343415572631
  5. Mika R. Endsley February 24, 2015 , Situation Awareness Misconceptions and Misunderstandings.
  6. Pincott, J. (2012). What’s In A Face? Psychology Today, http://www.psychologytoday.com/articles/201210/whats-in-face
  7. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, (2020). https://sozluk.gov.tr/