Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişi ikinci haftasını doldurdu. Bu 2 haftalık süre zarfında Ukrayna varlık yokluk mücadelesi verirken başta ABD olmak üzere, NATO ve Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna’ya dişe dokunur bir yardımının veya desteğinin olmaması Ukrayna’lıların yanısıra tüm dünyadan da tepki toplamaya devam ediyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski son açıklamasında özellikle NATO ve Avrupa Birliğine seslenerek “Yardım etmeniz için daha kaç kişi ölecek” diye sitem etti. Peki durum Zelenski’nin sitem etmesini gerektirecek kadar vahim mi? Düne kadar Ukrayna’ya koşulsuz şartsız destek açıklayan devletler ve oluşumlar, bugün Rusya’yı “kınamaktan” ve “ekonomik yaptırım” açıklamaktan öteye gidemediler mi? Bu durumu Avrupa ülkeleri özelinde inceleyecek olursak;
Almanya
AB’nin patronu konumunda olan Almanya, işgal girişiminin başlaması ile en hızlı yaptırım açıklayan ülkelerden birisi oldu. Almanya Başbakanı Scholz, Rus doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak olan “Kuzey Akım-2” projesinin askıya alındığını açıkladı. Bunun yanında Ukrayna’ya destek amaçlı 5 milyon euroluk bir paket açıklandı. Ancak bu tutarın sahra hastanesinde kullanılmak üzere verileceği ortaya çıktı.
Sonraki günlerde ise Almaya Hükümeti Ukrayna ordusuna destek için Alman ordusunun stoklarından 1000 tanksavar ve 500 Stinger füzesi gönderme kararı verdi. Ukrayna’ya gönderilmesi planlanan Rus yapımı Strela uçaksavar füzelerinin 35 yıllık olduğu ve yapılan ilk kontrollerde füzelerin çalışır durumda olmadığının tespit edildiği iddia edildi.
Fransa
AB’nin en büyük ikinci ekonomisi olan Fransa’da durum Almanya’yı aratır seviyede. Ukrayna’ya yakıt desteğinin yanında savunma teçhizatı verilmesi de kararlaştırıldı. Ukrayna’ya gönderilecek silah ve askeri ekipmanla ilgili planlamaların sürdüğü belirtilerek “Tahmin edileceği gibi şu anda bölgeye ekipman sevkiyatı zor bir süreç” dendi. Ayrıca Rus oligarkların mali varlıklarını dondurmak için ulusal tedbirler alınacağı açıklandı.
İsviçre
AB üyesi olmayan ama Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden olan İsviçre “tarafsızlık” kararı ile savaşlar dahil bugüne kadarki gelişmelerde herhangi bir safta yer almadı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminde “tarafsız” kalan İsviçre, gelişmelerin “İkinci Dünya Savaşının acı hatıralarını canlandırdığını” açıklayarak Ukrayna’nın yanında konumlandı. “Vergi cenneti” olarak da bilinen İsviçre, Rus şirketlerinin ve şahısların 11 Milyar Dolardan fazla varlığını dondurma kararı aldı.
İngiltere
Geçtiğimiz yıllarda AB’den yaptığı halk oylaması ile ayrılan İngiltere Ukrayna’ya 40 milyon sterlinlik insani yardım yapacağını açıkladı. Bu yardımın hayati ve tıbbi malzeme alımında kullanılmak üzere verileceği belirtildi. Başbakan Boris Johnson, son olarak yaptığı açıklamada “Ukraynalılar İngiltere’ye kontrolsüz şekilde giremez” dedi.
İtalya
Ukrayna’ya direkt olarak herhangi bir yardımda bulunmayacak olan İtalya, ülkeye gelecek olan Ukraynalılara yardımları organize etmek ve İtalya’da ağırlanmalarına yönelik olarak 10 milyon euro kaynak tahsis edildiğini açıkladı.İtalya, Rus oligarklara ait 143 milyon euro değerinde yat ve gayrimenkullere el koyduğunu bildirdi.
Avrupa Kendi Ayağına mı Sıkıyor?
Tüm bunlar üst üste konulduğunda Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kendi kaderine terk edildiğini söyleyebiliriz. İşgal girişimi başarılı olursa Rusya, Avrupa sınırlarına kadar gelmiş olacak. Sovyetler Birliğinin dağılmasını hata olarak gören Putin’in, Berlin’i de mutlaka kendi bünyesine katma hayalleri kurduğunu söylemek iddialı bir söylem olmasa gerek.
Normal koşullarda Ukrayna’nın Rusya’ya karşı mücadelesi aynı zamanda Avrupa Birliği’nin de mücadelesi olması gerekiyor. Hatta Ukrayna’yı yaptıkları askeri ve ekonomik yardımlar ile Rusya’ya karşı motive etmeleri gerekirdi. Ama geldiğimiz noktada Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline kontrollü olarak yol vermiş bir Avrupa görmekteyiz.
Avrupa bu tutumu ile diğer ülkeler için bir şey vaat etmeyecek ve kendi vatandaşlarına konfor sunmaktan öteye gidemeyecektir. Ukrayna’nın tercihi batıdan yana değil de Rusya’dan yana olsaydı Avrupa ülkeleri yaptıkları küçük yardımların onlarca katını Ukrayna’nın yönünü Batı’ya dönmesi için harcamaları muhtemeldi.
Ukrayna’ya 35 yıllık kullanılamayan füzelerin gönderileceğini açıklayan Scholz Almanyası ve diğer Avrupa ülkeleri kısa vadede Ukraynalı mülteci sorunu ile uzun vadede ise sınırlarına dayanmış Rus tehdidi ile karşılaştıklarında bir yandan geçmişin eleştirisini yaparken diğer yandan olası Rus işgaline karşı savunma harcamalarını arttırmayı tartışacaklardır.
