Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordusunun stratejik nükleer gücünü “alarm seviyesine” geçirdiğini açıkladı.
Kremlin’de üst düzey savunma yetkilileriyle bir araya gelen Putin, Batı’nın Rusya’ya karşı düşmanca adımlar attığını, “yasa dışı ekonomik yaptırımlar uyguladığını” söyledi.
Putin nükleer gücü alarm seviyesine getirme gerekçesi olarak NATO yetkililerinin “agresif açıklamalarını” gösterdi.
Bu adım Putin’in, Batı ülkelerinin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına öfkesini ve aynı zamanda ülkesinin NATO tehdidi altında olduğuna dair paranoyasını gösteriyor.
Bu açıklama Batı’da da büyük dikkat çekti.
Bu tür bir gerginlik tam da NATO askeri planlamacılarının korktuğu şeydi. NATO’nun Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini açıklamasının nedeni de buydu.
Öte yandan Rusya’nın işgali planlandığı gibi ilerlemiyor. İşgalin dördüncü gününde hâlâ hiçbir büyük Ukrayna kenti Rus kontrolüne geçmedi ve Rusya ağır kayıplar veriyor gibi gözüküyor.
Bu durum Moskova’da sabırsızlık ve hayal kırıklığına yol açacak. Belarus sınırındaki görüşmelerden de hem Moskova hem Kiev’i tatmin edecek bir sonuç çıkması zor gözüküyor.
Putin Ukrayna’nın tamamen Rus etkisine girmesini istiyor. Zelenskiy ise ülkesinin bağımsızlığını savunuyor.
Buradan bir uzlaşma çıkması zor.
Bugün Batı’ya verilen nükleer uyarıyı da buna ekleyince, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının önümüzdeki günlerde yoğunlaşmasına ve sivillerin hayatına, şu ana kadar gösterildiğinden daha da az özen gösterilmesine tanık olabiliriz.
Kaynak: BBC Türkçe