Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusundaki iki bölgenin bağımsızlığını tanımasından bir gün sonra yaptığı açıklamada, Minsk Anlaşması’nın artık var olmadığını söyledi.
Basın toplantısı düzenleyen Putin, “Minsk Anlaşması, dün Donbas’taki halk cumhuriyetlerinin tanınmasından çok öncesinde öldürüldü” dedi.
Anlaşmayı ortadan kaldıranların kendileri ya da tanıdıkları iki bölgenin yönetimleri olmadığını söyleyen Putin, bunun sorumluluğunun Kiev yönetiminde olduğunu savundu.
Peki, Moskova’nın Batılı ülkeler tarafından görmezlikten gelmekle suçladığı, Putin’in ise artık var olmadığını söylediği Minsk Anlaşması nedir, neleri kapsıyor ve tarafları kimler?
Birinci anlaşma
Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinde Rus destekli ayrılıkçı güçler ile Ukrayna’ya bağlı askeri birlikler arasında çıkan çatışmaları sonlandırmak amacıyla Rusya, Ukrayna, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) ve iki ayırlıkçı bölgenin temsilcileri Eylül 2014’te Belarus’un başkenti Minsk’te bir araya geldi.
Toplantının ardından Kiev ile ayrılıkçı güçler, ağır silahların ortadan kaldırılması ve mahkum takası da dahil olmak üzere 12 madde üzerinde anlaştı ve Minsk Protokolü diye de anılan ve ateşkesi amaçlayan Minsk Anlaşması’nı imzaladı.
12 Maddelik Minsk Protokolü,
- Derhal ateşkes ilanı edilmesi
- Ukrayna’daki silahlı gruplar askeri donanım, savaşçılar ve paralı askerlerin geri çekilmesi
- Ateşkesin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT tarafından gözlenip denetlenmesi
- Donetsk ve Luhansk’daki isyancıların elindeki bölgelere yönetim yetkileri devredilmesi
- Ukrayna-Rusya sınırının AGİT tarafından gözlenmesi ve sınırda tampon güvenlik bölgeleri oluşturulması
- “Kapsayıcı ulusal diyalog”un devam ettirilmesi
- Donetsk ve Luhansk’da erken yerel seçime gidilmesini içeriyordu.
Ancak anlaşma, her iki tarafın da sık sık gerçekleştirdiği ihlaller nedeniyle çatışmayı durdurmayı başaramadı.
İkinci anlaşma
Bundan 5 ay sonra Şubat 2015’te, Ukrayna’nın Rusya yanlısı ayrılıkçılara toprak kaybetmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun katılımıyla yeni bir toplantı daha gerçekleştirildi.
Batı yanlısı Kiev hükümeti toplantı öncesinde, varılacak her türlü anlaşmanın Minsk protokolünde çizilen sınırlara dayanması ve çatışma bölgesinde ateşkes ilan edilerek ağır silahların geri çekilmesi taleplerini vurguladı.
Kiev, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin “federal” bir yapıya kavuşmasına karşı durdu ancak daha fazla özerklik tanıyabileceğini ve Rus nüfusun anadile dair taleplerini karşılamaya hazır olduklarını söyledi.
Ukrayna hükümeti Rus ordusu ve askeri donanımının ülkesine geçişine engel olunmasını da istedi.
Ayrılıkçı bölgenin sözcüleri ise toplantılar öncesinde yaptıkları açıklamalarda, Eylül 2014’te Minsk protokolüyle kayda geçirilen sınır çizgilerinin o tarihte geçerli olmadığını ve ilerledikleri alanlardan geri çekilmeyeceklerini belirtti.
İsyancılar ayrıca Ukrayna içinde özel statü ya da özerklik şeklindeki bir çözümden değil ayrılıktan yana olduklarını da belirtti. Luhansk ve Donetsk’e yönelik Ukrayna ekonomik ambargosunun son bulmasını da acil talep olarak öne sürdüler.
Tüm bu iklimde gerçekleşen ve 16 saat süren görüşmelerin ardından İkinci Minsk Anlaşması olarak da anılan 13 maddelik yeni bir ateşkes protokolü daha imzalandı.
Putin, toplantı sonrasında, “Ana sorunlarda uzlaşıya varmayı başardık” dedi.
Ayrılıkçıların Eylül ayındaki Minsk görüşmelerinde üzerinde anlaşmaya varılan sınırlara geri çekilmeyi kabul ettiği, bunun karşılığında da Ukrayna birliklerinin cepheden çekileceği ifade edildi.
Anlaşma maddeleri’ne göre, ağır silahların kaldırılacağı, tüm tutsakların serbest bırakılacağı ya da takas edileceği ve Ukrayna’nın yıl sonuna kadar uluslararası sınırlarda kontrolü sağlayacağı konusunda anlaşıldı.
Ancak çok sürmeden, yine karşılıklı ihlaller neticesinde bölgede ateşkes sağlanamadı.
Kaynak: BBC Türkçe