Artan Güvensizlik
24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte, Avrupa başta olmak üzere birçok ülke kendini eskisinden daha güvensiz hissetmeye başladı.
Rusya’ya coğrafi yakınlığı bulunan Finlandiya ve İsveç de tarafsızlıklarıyla bilinmelerine rağmen, bölgedeki güvensizliğin artması sonucunda ve hemen yanlarında olan tehdit karşısında NATO’ya katılma başvurusu yaptılar.
Genişleyen NATO
Merkezi Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan NATO’nun genişlemesi 1952 yılında Türkiye ve Yunanistan’ın katılımıyla başlamıştır.
Bu genişleme 1955 yılında Almanya, 1982 yılında İspanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, 1999 yılında Polonya, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya, Slovenya, 2004 yılında Arnavutluk, 2009 yılında Hırvatistan, 2017 yılında Karadağ ve 2020 yılında Kuzey Makedonya’nın katılımıyla devam etmiştir.[1]
Finlandiya ve İsveç’in Stratejik Konumu
Finlandiya, Rusya ile bin 300 kilometrelik uzunca bir sınıra sahip bir ülkedir.
İsveç de Finlandiya’nın sınır komşusu durumundadır.
Aynı zamanda AB üyesi olan bu iki ülke, Baltık Denizi’nin hemen dibinde stratejik bir konumda bulunmaları nedeniyle Rusya için kritik öneme sahiptir.
Bu gergin atmosferin etkisiyle her iki ülke de NATO üyelik başvurularını 2022 Mayıs ayında, yani Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden yaklaşık üç ay sonra yaptılar.
Putin’in Endişeleri
Finlandiya’nın NATO’ya katılım sürecini başından beri bir hata olarak değerlendiren Rusya, sadece Finlandiya’nın değil tüm İskandinav ülkelerinin NATO’ya katılmasına karşı çıktı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Finlandiya’nın NATO’ya katılımının “uzun süredir devam eden komşuluk ve dostluk ilişkilerine zarar vereceği” uyarısında bulundu.
Katılım durumunda, Rusya’yla olan komşuluk ilişkileri zarar görmekle kalmayacak, aynı zamanda NATO sınırlarını Rusya’nın sınırlarına kadar genişletecektir ki bu da Rusya için tahammül edilemez bir tehdit oluşturmaktadır zira Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin nedenlerinden biri de bu ülkenin NATO sınırında olmasıdır.[2]
2022 Madrid NATO Zirvesi
2022 Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde üye devletlerin tüm hükümet başkanları Finlandiya ve İsveç’in katılım protokollerini imzalamasına rağmen, katılım süreci gecikti.
Bahse konu NATO zirvesinde, Türkiye Hükümeti özellikle İsveç’teki terör faaliyetleri ve Türkiye’ye silah ihracatına getirilen kısıtlamalar konusunda endişelerini dile getirerek üyeliklere hemen yeşil ışık yakmadı.
Erdoğan “Biz ‘evet’ diyemeyiz!”
İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’nin terörle mücadele konularındaki endişelerini gidermediğini belirten Erdoğan, “Bunların beklentisi var fakat Türkiye’yle ilgili atmaları gereken adımları atmadıkları gibi, bu görüşmeleri yaptığımız süreç içerisinde hala bunlar, özellikle İsveç, Stockholm’ün caddelerinde teröristleri gezdiriyor, kendi polisleriyle onları güvence altına alıyor. Hatta hatta görüşmeyi yaptıkları günün akşamında İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim denen teröristi konuşturarak bize her türlü yanlışı yaptıkları gibi, F16 meselesinde vesaire yine olumsuz tavırlarını, yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, “Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz” dedi.[3]
Onay Süreci
Madrid’deki anlaşmadan yaklaşık 1,5 ay sonra, 23 ülke katılımı hızla onayladı. Ardından diğer ülkeler de onayladı.
Ancak Macaristan ve Türkiye’den bu onay hemen gelmedi. Macaristan, yaklaşık bir yıl içinde, Türkiye ise iki yıl içinde üyelikleri onaylayacaktı.
Macaristan’ın Geciken Onayı
Macaristan Başbakanı Victor Orban, Slovakya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti hükümet başkanlarıyla yaptığı toplantıda Macaristan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımını onaylama niyetinde olduğunu açıkladı.
Orban hükümeti, onay yasası taslağını haftalar önce parlamentoya sundu. Ancak parlamento bunu hemen gündemine almadı.
Bu durum 2023 başına kadar sürdü ve devamında Macaristan iki ülkenin üyeliklerini onayladı.
Erdoğan’ın Tehditleri
Erdoğan ise Finlandiya ve İsveç’in taleplerini kabul etmemesi halinde katılım sürecini iptal etmekle defalarca tehdit etti.
Her iki ülkeden de Erdoğan’ın terörist olarak nitelendirdiği kişileri Türkiye’ye teslim etmelerini istedi.
Müzakereler
2022 Kasım ayında İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Ankara’ya gitti ve Erdoğan’dan NATO’ya katılım konusunda red cevabı aldı.
Kısa bir süre sonra Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen de Ankara’ya yaptığı ziyarette aynı ret cevabını aldı.
Daha sonra devreye NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg girdi. Stoltenberg, bu süreçte Erdoğan’ı ikna etmek için müzakerelere müdahil olarak birkaç kez Türkiye’ye gitti ve iki ülkenin endişelerini gidermek için yeterince çaba gösterdiklerini belirtti.
Ancak Stoltenberg’in gayretleri de anında sonuç vermedi. Dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç’in kabulünün zamanlamasının, Türkiye’nin ortak bir mutabakatta kabul edilen taleplerinin ne zaman karşılanacağına bağlı olacağını ifade etti.
Erdoğan’ın Onayı
2023 başlarında Erdoğan da Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına ikna edilmiş ve 2023 Mart ayında katılımı onaylamıştır.
Ancak, İsveç’in durumu Finlandiya gibi olmamış ve İsveç için bir yıl daha geçmesi gerekecekti.
ABD Kongresi’nin 2024 yılı başında F-16 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslimatının önünü açmasının ardından, Erdoğan İsveç’e yeşil ışık yakmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İsveç’in NATO’ya üyeliğini onayladı.
Bu süreçte, Erdoğan’ın ikna edilme sürecinde neler yaşandığını net olarak bilemiyoruz. Zira Erdoğan, “Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz“ şeklindeki ifadesine rağmen, sonunda onay verdi. Ancak, perde arkasında neler yaşandığını anlamak için zamanın geçmesi gerekecek.
Mutlu Son
Sonunda, tüm NATO üyesi ülkelerin Finlandiya ve İsveç’in katılımını onaylaması neredeyse iki yıl sürdü. Finlandiya, 4 Nisan 2023 tarihinde, İsveç ise 7 Mart 2024 tarihinde NATO’nun resmi üyesi oldular.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısıyla artan bölgesel güvensizlik, Finlandiya ve İsveç’i de tarafsızlık politikalarını gözden geçirmeye ve NATO’ya katılma başvurusu yapmaya itti.
Ancak bu süreç kolay olmadı. Türkiye’nin endişeleri ve terörle mücadele yasalarının sıkılaştırılması gibi talepleri, katılım sürecini geciktirdi ve karmaşıklaştırdı.
NATO Genel Sekreteri’nin müzakerelere müdahale etmesine rağmen, anlaşmazlıklar uzun süre çözüme kavuşmadı.
Ancak sonunda, tüm NATO üyesi ülkelerin onayıyla Finlandiya ve İsveç, NATO’nun resmi üyeleri oldu. Bu uzun ve zorlu yolculuk, bölgedeki güvenliği güçlendirmek ve istikrarı sağlamak için atılmış önemli bir adımdı.
Kaynaklar:
[1] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2825062
[2] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2825062
[3] https://www.indyturk.com/node/515426/siyaset/erdo%C4%9Fan-t%C3%BCrkiye-cumhuriyetinin-ba%C5%9F%C4%B1nda-oldu%C4%9Fum-s%C3%BCrece-ter%C3%B6re-destek-veren
- [Genel Kaynak] Jürgen Fischer “ Der lange Weg in die NATO” In: Europäische Sicherheit · Strategie & Technik, 2024, 4/2024, Sayfa 16.