18 Haziran’da İran Cumhurbaşkanı seçilen İbrahim Reisi, bugün yemin ederek görev başladı. İbrahim Reisi, yolsuzlukla mücadele ve ülkenin ekonomik sorunlarını çözme sözü verdi. Reisi, “İran halkına yönelik yaptırımlar kaldırılmalı. Bu hedefe yönelik her tür diplomatik planı destekleyeceğiz” dedi.
İbrahim Reisi, İran Meclisi’nde düzenlenen ve televizyonlardan canlı yayımlanan yemin törenindede “Kendimi halkın hizmetine, ülkenin onuruna, dinin ve ahlâk yayılmasına, doğruluk ile adalete desteğe adayacağım” diye konuştu.
Reisi dünkü konuşmasında ise hükümetinin “baskıcı” ambargoları kaldırmaya ve “ülkenin yaşam standartlarını yabancıların iradesine bağlamamaya” çalışacağını söylemişti.
60 yaşındaki İbrahim Reisi’nin kazandığı seçime katılım oranı çok düşük olmuştu.
Reisi, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yakın bir isim ve onun olası haleflerinden biri olarak gösteriliyor.
Daha önce adalet sisteminin başındaki isim olan Reisi, insan hakları sicili nedeniyle yoğun şekilde eleştiriliyor. İnsan hakları kuruluşları Reisi’yi 1988’de binlerce siyasi tutuklunun infazından sorumlu tutuyor.
Reisi, tutuklulara idam cezası veren ve “Ölüm Komitesi” olarak bilinen gizli mahkemelerdeki dört yargıçtan biriydi. Reisi, dönemin Ruhani Lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin yayımladığı fetvanın idam cezalarını meşru kıldığını söylemişti.
ABD 2019’da insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle Reisi’ye ambargolar koymuştu.
Zor bir dönemde göreve geldi
Muhafazakâr bir din adamı olan Reisi, Batı’da görece ılımlı bir isim olarak görülen Hasan Ruhani’nin yerine göreve geldi ve ABD’nin ambargoları nedeniyle ülke ekonomisinin zor günler geçirdiği bir dönemde işbaşı yaptı.
Washington ve Tahran arasındaki gerilim, 2018’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’la nükleer anlaşmadan çekilip, ambargoları geri getirmesinden bu yana arttı.
Viyana’da İran ve anlaşmaya taraf diğer ülkeler arasında, ambargoların kaldırılması ve anlaşmanın canlandırılmasını amaçlayan zorlu görüşmeler yürütülüyor. Ancak bu görüşmeler birkaç hafta önce askıya alınmıştı.
Geçen hafta Umman’da bir İsrail şirketinin işlettiği MV Mercer Street gemisine düzenlenen saldırıda biri İngiltere, diğeri de Romanya vatandaşı iki güvenlik görevlisi ölmüştü.
İngiltere, İsrail ve ABD saldırıdan İran’ı sorumlu tutmuş; Tahran yönetimi suçlamaları reddetmişti.
İran’da ekonomik durumun kötüleşmesi halkı arasında hoşnutsuzluğu artırmış durumda.
Tahran yönetimi, akut ilaç sıkıntısından da ambargoları nedeniyle ABD’yi sorumlu tutuyor.
Kaynak: BBC Türkçe