Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Myanmar ordusunun 1 Şubat’ta yönetime el koymasının ardından 1100’den fazla kişinin öldüğünü ve ülkenin bir çöküş ile karşı karşıya olduğunu bildirdi.
BM İnsan Hakları Konseyinin 48’inci oturumu İsviçre’deki BM Cenevre Ofisi’nde devam ediyor.
Bachelet, 47 üyeli konseye hitaben yaptığı konuşmada, Myanmar’da askeri darbenin yaşamı olumsuz etkilemeye devam ettiğini ve insan hakları durumunun da önemli ölçüde kötüleştiğini vurguladı.
Yüksek Komiser, “Çatışma, yoksulluk ve salgının etkileri hızla artıyor ve ülke bir baskı, şiddet ve ekonomik çöküş girdabı ile karşı karşıya.” uyarısında bulundu.
Darbe yönetiminin toplumun geniş kesimlerinin direnişi ile karşı karşıya olduğunu aktaran Bachelet, ordunun da buna karşın muhalefeti bastırmak için kasaba ve şehirlerde “savaş silahlarını” konuşlandırmaya devam ettiğini belirtti.
Bachelet, Myanmar’da darbeden bu yana güvenlik güçlerinin müdahalesiyle 1100’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, aralarında çocukların da bulunduğu 8 binden fazla kişinin de alıkonulduğunu ve bunların 4 bin 700’ünün halen tutuklu olduğunu kaydetti.
Tatmadaw olarak bilinen Myanmar silahlı kuvvetlerinin, son haftalarda ülkenin pek çok eyaletinde saldırılarını yoğunlaştırdığını belirten Bachelet, ordu mensuplarının köylüleri öldürdüğüne ve evlerini yaktıklarına dair raporlar olduğunu söyledi.
Bachelet, Myanmar’da en büyük sorunlardan birinin de hukukta “hesap verebilirliğin” işlememesi olduğunu vurgulayarak, dört yıl önce de ordunun Arakanlı Müslümanlara karşı “şok edici bir şiddet taarruzu” başlattığını anımsattı.
Konsey üyesi ülkelere de çağrıda bulunan Bachelet, Myanmar’daki askeri yönetime karşı direnişi koordine eden ve kendilerini “gölge hükümet” olarak tanımlayan Ulusal Birlik Hükümeti, sivil toplum kuruluşları ve etnik grupların liderlerinin aktif olarak desteklenmesini istedi.
Tatmadaw’ın uyguladığı şiddetin “savaş suçu” teşkil edebileceği vurgusu
Öte yandan, BM İnsan Haklarına sunulan yeni Myanmar raporunda, Tatmadaw’ın kendi halkına uyguladığı şiddetin insanlığa karşı suç ve savaş suçu teşkil edebileceği vurgulandı.
Askeri darbeden temmuz ortasına kadarki dönemi kapsayan rapor, insan hakları ihlallerine maruz kalan mağdur ve tanık 70’ten fazla kişi ile yapılan görüşmeler ve ayrıca güvenilir kaynaklara dayanılarak hazırlandı.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Bu tarihten itibaren bazı kentlerde düşük yoğunluklu ayaklanmalar yapılırken, kırsal alanlarda, özellikle etnik azınlık milislerinin hükümet birlikleriyle ciddi çatışmalara girdiği sınır bölgelerinde daha ciddi çatışmalar yaşandı.
Askeri yönetime karşı direniş hareketi birçok alanda “halk savunma güçleri” kurdu ancak çoğunlukla yerel olarak faaliyet gösteren bu güçler küçük çaplı operasyonlar yürütüyor.
Kaynak: AA