Almanya’da federal savcılar, “Türkiye’de istihbarat teşkilatıyla işbirliği içinde muhalif kişiler hakkında bilgi topladığı” şüphesiyle 17 Eylül’de yakalanan Türk vatandaşı hakkındaki soruşturmaya ilişkin yeni bilgiler verdi.
Savcılığın açıklamasına göre, 40 yaşındaki Ali D. isimli kişi, Düsseldorf kentindeki bir otelde, yanındaki silahın otel çalışanlarından birisi tarafından fark edilmesi üzerine yakalandı.
Der Spiegel dergisinde yer alan haberde de, söz konusu şüphelinin yanında bir isim listesi olduğu ve silah mühimmatıyla birlikte yakalandığı ileri sürüldü.
Dergide yer verilen bilgilere göre, saatler süren operasyonda oteldeki 550 konuk tahliye edildi, çevredeki sokaklar polis kordonuyla kapatıldı.
Karlsruhe Başsavcılığı’nın dpa haber ajansında yer alan açıklamasına göre, Ali D’nin “Köln kentinde Gülen yapılanması destekçileri hakkında bilgi topladığına ve bunları Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile paylaştığına dair yeterli somut işaretler olduğu” kaydedildi.
Ali D.’nin beraberindeki isim listesinin ne amaçla tutulduğu henüz belirlenemese de, şüphelinin internet ortamındaki yazışmalarının da soruşturma kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Bild gazetesi ise tutuklanan kişinin banka hesabına yüklü bir miktar para havale edildiğinin saptandığını öne sürdü.
Operasyon sonrasında savcılığın yaptığı açıklamada, arama sırasında şüpheli bir bavul bulunduğu, ancak uzmanlar tarafından yapılan aramada tehlikeli bir durumun saptanmadığı ifade edildi.
Öte yandan Ali D. isimli kişinin yanında bulunan silah ile mühimmatın birbiriyle uyumlu olmadığı da iddialar arasında.
Savcılık, yakalanan kişinin beraberindeki listede ismi yer alanların dikkatli olmaları yönünde uyarıldığını da ekledi.
Geçtiğimiz yıl Alman iç istihbarat teşkilatı BfV’nin yayımladığı yıllık raporunda Almanya’nın, MİT’in odağındaki ülkelerden biri olduğu ve “PKK, Gülen yapılanması ve muhaliflerin” hedefte bulunduğu söylenmişti.
Deutsche Welle’nin haberine göre raporda, “Türk istihbarat faaliyetlerinin yoğunluğu, Türkiye’deki mevcut siyasi ve ekonomik gelişmelerden bağımsız olarak devam edecektir. Almanya’daki Türkiye kökenli topluma, aktif diaspora politikası kapsamında nüfuz etme çalışmaları da devam edecektir” görüşü aktarılıyordu.
Türkiye tarafından Gülen yapılanması ile bağlantısı olduğu öne sürülen kişilerin Almanya’daki durumu, Ankara ile Berlin’in ikili ilişkilerinde son yılların değişmez gerilim başlıklarından birisi.
28 Eylül 2018’de Almanya’yı ziyaret ederek Başbakan Angela Merkel ile görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu sözleri söylemişti:
“Binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya’da bulunuyor. FETÖ’ye gelince yine, yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor. Burada gerek istihbarat teşkilatımızın gerek Alman istihbaratının müşterek çalışmalarıyla, birbirimize olan özgüvenle, nerede kimi yakalıyorsak, teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır.”
Merkel ise “Fethullah Gülen Yapılanması’nı ‘terör örgütü’ olarak kabul edebilecekleri bir noktada olmadıklarını” dile getirmişti.
Türkiye, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden Fethullah Gülen Yapılanması’na bağlı bir cuntayı sorumlu tutuyor. Türkiye hem Avrupa ülkelerinden bu yapılanmaya bağlı olduğu kişilerin hem de ABD’den Gülen’in iade edilmesini talep ediyor.
Kaynak: BBC Türkçe