Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, ülkesinin Afganistan’da bulunan güçlerini çekmesi kararını savunarak bundan sonra Taliban’a karşı Kabil hükümetinin ve Afgan liderlerin mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
“Afgan liderlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Sanırım en yukarıda bir araya gelmeleri gerektiğini anlamaya başladılar.” diyen ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Afganistan’daki siyasi bölünmüşlüğe tepki gösterdi.
Biden ayrıca, Afgan birliklerinin Taliban’dan (sayıca) daha fazla olduğunu ve ülke için mücadele etmeye istekli olmaları gerektiğini belirterek, “Kendileri için savaşmalılar, ulusları için savaşmalılar.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı, Washington’un 20 yılda 1 trilyon dolardan fazla harcadığını ve binlerce asker kaybettiğini hatırlatarak çekilme kararından pişman olmadığını söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Afgan güçlerine önemli miktarda hava desteği, gıda, ekipman sağlamaya ve askerlerin maaşlarını ödemeye devam ettiğini de aktardı.
Taliban’ın sahadaki ilerleyişi devam ederken militanlar son olarak Bağlan kentinin merkezi Pul-i Humri’yi ele geçirdi. Ordu güçlerinin ise zayiat vermemek için Kelagi çölüne çekildikleri bildirildi.
AB Büyükelçilerinden ortak çağrı: Sınır dışı edilmeler askıya alınsın
Bu arada Afganistan’da görev yapan Avrupa Birliği ülkelerinin büyükelçileri, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle Afgan göçmenlerin sınır dışı edilmelerinin şimdilik askıya alınmasını tavsiye etti.
Alman DPA ajansının haberine göre, AB ülkelerinin büyükelçileri, iç yazışma kapsamında kendi ülkelerine gönderdikleri bir mektupta, “Artan çatışma durumu göz önüne alındığında, güvenliğin istikrarsızlığı ve insan hakları durumunun yanı sıra ülkede güvenli alanların olmaması nedeniyle AB ülkelerinden Afganistan’a zorunlu geri dönüşlerin geçici olarak askıya alınmasını tavsiye ediyor.” ifadelerine yer verdi.
Mektupta ayrıca, AB üyesi ülkelerden Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) , Pakistan, İran ve Türkiye’deki BM mülteci ajansına desteği artırmaları tavsiyesinde bulunuldu. Zira bu ülkelere Afganistan’dan büyük oranda mülteci akını olmasının beklendiği kaydedildi.
Söz konusu mektubu Almanya dahil, Afganistan’daki diplomatik misyonları hala aktif olan 8 AB ülkesinin büyükelçisi imzaladı.
AB Büyükelçileri görev yaptıkları ülkelerden zaman zaman saha analizleri yapsa da tavsiye niteliğindeki bu mektup, alışılmış bir durum değil.
On binlerce kişi parklarda ve sokaklarda kalıyor
Çatışmaların hızlanması ve özellikle kuzeydeki şehirlerin birer birer Taliban’ın eline geçmesi nedeniyle çok sayıda kişi evlerinden kaçarak başkent Kabil’e ve Mezar-ı Şerif’e akın ediyor.
Beraberlerine az miktarda yiyecek ve su alan vatandaşlar, geceyi park ve sokaklarda geçiriyor.
Aileler, yaşadıkları bölgelerin bomba, silah ve hava saldırılarının hedefi olduğunu ve sivillerin çapraz ateş altında kaldığını aktardı.
Bazıları ise Taliban’ın ele geçirdiği yerlerde güvenlik güçlerinin erkek akrabalarını bulup öldürdüğünü, kadınlara da yeni kısıtlamalar getirmeye başladığını dile getirdi.
Evlerinden kaçanlar hükümete de sert tepki gösteriyor. Tacikistan sınırındaki Kunduz kentinden kaçan Fevziye Kerimi isimli kadın, Taliban’ın ilerleyişi sırasında hükümetin örgüt militanlarını vurmadığını, Taliban’ın kenti ele geçirmesinden sonra savaş uçaklarının yerleşim alanlarını hedef almaya başladığını söyledi. Kerimi, “Hükümet hiçbir şey yapamıyorsa, bombardımanı durdurmalı ve Taliban’ın yönetmesine izin vermeli.” dedi.
Üç ay önceki bir çatışmada çapraz ateş arasında kalan 16 yaşındaki oğlunu kaybeden Fevziye Kerimi, bu defa 5 çocuğunu da alarak Kunduz’dan kaçtığını anlattı.
Kaynaklar, son iki hafta içerisinde en az 170 bin kişinin başkent Kabil’e akın ettiğini belirtiyor.
Kaynak: Euronews