Başını İngiltere’nin çektiği Batılı güçler, Ukrayna’ya silah, mühimmat ve maddi destek sözü vermişlerdi ancak verecekleri desteğin de bir sınırı olduğu ortaya çıktı.
Rusya’nın hışmından çekinen ülkeler, Ukrayna’ya sadece kendisini savunacak kadar ya da Rusları yavaşlatacak kadar destek veriyorlar. Maalesef, bu destek Ukrayna’nın karşı taarruzu için ya da caydırıcı bir pozisyon kazanması için verilmesi gereken desteğin çok çok gerisinde.
Uzmanlar tarafından yapılan en ciddi eleştiri Ukrayna’ya yapılan yardımın, savaşı operasyonel seviyeden ileriye götürecek olmaması.
Bunun anlamı, hasmı yıpratmak, zayıflatmak ama öldürücü darbeyi vurmamak demek. Askeri uzmanlar bu savaşı “war of attrition” olarak adlandırıyor. Anlamı şu: Ne Rusya ne Ukrayna kazanmalı.
Nihai hedef, Rusya’nın askeri gücünün daha aşağı seviyelere çekilmesi, savaşa hazırlık seviyesinin tespit edilmesi ve de uzun vadede ekonomik olarak fakir bir Rusya yaratılması.
Savaşı Ukrayna’nın kazanması için gerekli olan destek listesi saymakla bitmez. Özellikle batı tarafından temin edilen silah sistemlerinin savaşın seyrini değiştirdiği ise saklanamaz bir gerçek.
Savaşın kronolojisi incelendiğinde, Ukrayna ne zaman üstün bir teknoloji desteği alsa kaybettiği bölgeleri geri aldığı, Rus taarruzlarını durdurabildiği ve konumunu güçlendirdiği görülmektedir. Bu savaşta askeri uzmanlar tarafından “game changer” olarak tanımlanan ve savaşta dengeleri değiştirebilecek teknoloji ve teçhizat listesi ise o kadar uzun değil.
Ukrayna Saflarına İlk Katılan “Game Changer” Amerikalı HIMARS
Hızlı bir şekilde konuşlandırılabilen, yüksek hareket kabiliyetine sahip olan bu roketatar sistemi Rus mevzilerine ilk atışlarını yağma, katliam, tecavüz ve yıkımın intikamı sloganlarıyla yaptı ve kısa sürede Ruslara ait onlarca ikmal deposunu, hava savunma bataryasını ve komuta noktasını vurdu.
Sivil yerleşim yerlerine yakın olan hedefleri tam isabet vurmasından dolayı “sniper artillery” diye bilinen HIMARS, Ukrayna’ya hem ateş gücü hem de vur-kaç yeteneği kazandırdı. Rusların taktik seviyedeki üstünlüğüne gölge düşüren bu mobil topçu sistemleri, derhal Letonya, Estonya ve Polonya ordularına da kazandırıldı.
İlk olarak Irak Felluce’de test edilen HIMARS, Rusların moralini fazlasıyla bozmuştu ama bu taktik avantaj fazla uzun sürmedi. İlk defa kendi sahasında vurulan Rusya, çok geçmeden HIMARS’ın yıkıcı yeteneğine adapte oldu. Lojistik bölgeleri ve karargahları HIMARS roketlerinin menzili dışına taşıdı ve elektronik harp yöntemleri kullanarak roketlerin etkisini kırdı.
İkinci “Game Changer” Storm Shadow (SCALP)
İngiltere ve Fransa tarafından geliştirilen ve havadan fırlatılan bir seyir füzesi.
En önemli başarısı Rusya-Kırım bağlantısını sağlayan Chonhar köprüsünü vurması. Storm Shadow, 1000 kiloluk savaş başlığı ve gizlilik özelliklerine ek olarak, yerden sadece birkaç yüz metre yukarıdan uçarak tespit edilmekten kaçınmasını sağlayan bir teknolojiye sahip. Bu nedenle Ukrayna’nın karşı taarruzu için çok önemli.
Füzenin 155 millik menzili Ukrayna jetlerinin Rus hava savunma sistemlerinin menzili dışında kalınarak füzeyi fırlatabilmesine olanak tanıyor.
Üçüncü “Game Changer” Deniz Drone’ları
Kırım’ın işgali ile deniz kuvvetlerinin yaklaşık %80’ini kaybeden Ukrayna, batı ülkelerinin silah sevkiyatındaki ataleti yüzünden kendi geliştirdiği silah ve taktiklerle ayakta kalmaya çalışıyor.
Hatta harp sahasına uyarlanan yeni yöntemler nedeniyle, Ukrayna-Rusya Savaşı askeri teknoloji laboratuvarına benzetiliyor. Meşhur deniz drone’ları (Madura ve Sea Baby) Ukrayna’nın büyük bir başarıyla harp sahasına kazandırdığı silah sistemlerinden.
5 m. uzunluğundaki bu insansız botlar, 800 km. ye kadar uzaktan kumanda ile yönlendirilebiliyor. 60 saat boyunca denizde kalabilen bu küçük botlar, kamera, GPS ve patlayıcı maddelerle teçhiz edilmiş. Deniz drone’ları sayesinde Rusların denizlerdeki avantajı kırılmış görünüyor.
Savaşın başından beri Ukrayna topraklarına düşen füzelerin %20’si Rus donanması tarafından atılıyordu, drone’lar göreve başlayınca Rus denizcilerinde uzun süren şaşkınlık ve sessizlik yaşandı.
Ukrayna, su üstü ve su altı hedeflere yaptığı taktik saldırılarda o kadar başarılı oldu ki, Rusya’nın Karadeniz’deki donanmasının neredeyse yarısı yok edildi. Hemen sonrasında, Suriye operasyonlarında donanmayı tam yedi yıl boyunca başarıyla yöneten ünlü Karadeniz filosu komutanı amiral derhal görevden alındı. Karadeniz filosundaki bazı gemiler de taarruz pozisyonundan savunma pozisyonuna geçirildi.
Koca bir donanmaya küçük drone’larla saldıran ve sonunda büyük başarı elde eden Ukrayna’nın bu taktiğine askeri terminolojide “Asymmetric warfare” adı veriliyor.
Hava saldırılarında kullanılan drone’ların etkisini de göz ardı etmemek lazım.
Bu drone filosunda ise öne çıkanlar Türkiye’den ve Tayvan’dan tedarik edilen dronlar.
Dördüncü “Game Changer” F-16
Karadan havaya atılan füzeler (surface-to-air missile — SAM) ve hava savunma topçuları (Anti-aircraft artillery — AAA) sayesinde iki ülke de tam anlamıyla hava üstünlüğüne sahip denilemez.
Savaş uçaklarının ilk rolü muhtemelen seyir füzelerini durdurarak hava savunmasını desteklemek olacaktır. Rusya’nın füze saldırıları kapasitesinin düşük olduğu göz önüne alındığında tedarik edilecek F-16’lar, Ukrayna hava savunmasını rahatlatacaktır.
F-16’ların ikinci görevi Rus hava savunmasını sekteye uğratmak olacaktır. Çünkü taşıdıkları HARM füzeleri ile uçaksavar sistemlerine karşı doğrudan saldırı gerçekleştirme yeteneğine sahipler. Bu tür bir saldırıya maruz kalacak olan Rus hava savunma sistemleri, imha edildiklerinde yerine konamayacak ölçüde maliyetli olacaktır.
Norveç, Belçika, Hollanda ve Danimarka hava kuvvetlerine ait onlarca F-16’nın, Ukrayna hava kuvvetleri saflarına katılması planlanıyor ancak F-16’lar maalesef tek başına yeterli olmayacaktır. Pilotların eğitimi, destek ekibi, iletişim desteği, erken uyarı sistemleri ve mühimmat da gereklidir. Bu altyapının geliştirilmesi yıllar alır ve çatışma döneminde tam olarak sahaya sürülmesi mümkün değildir.
Beşinci “Game changer” Alman Leo
Dünyanın en iyi tankları arasında gösterilen Leopard tankları, Ukrayna’nın karşı taarruzu için planlanmıştı. Leopardların sevkiyatıyla Sovyetlerden kalan hantal zırhlılardan kurtulan Ukrayna en az 300 tank gerektiğini ifade etmesine rağmen imdadına koşan tank sayısı 100 civarında. Bu nedenle de birçok muharebede Rus ilerlemesini durdurulsa da bir türlü karşı taarruzu geçilememiştir.
Amerikan Abrams tankları arazideki fazla yakıt tüketiminden dolayı yerini Alman Leo’lara bıraktı, ama aynı zamanda Anglosakson savaş motivasyonu da yerini Alman sabrına bıraktı. Leo’ların sevkiyatı acaba fazla mı saldırgan olur çekincesiyle defalarca Alman kararsızlığına kurban edildi.
Nihayet, geç ve eksik de olsa tedarik edilen tankların Rusların ele geçirdikleri bölgelerde inşa ettikleri olağanüstü tahkimatları geçebileceği ise maalesef şüpheli. Çünkü son yayınlanan uydu görüntülerine göre Ruslar işgal ettikleri bölgelerde hiç çıkmayacakmış gibi yığınak yapmışlar. Zürih Askeri Akademisinden Marcus Keupp bu tahkimatları gördükten sonra Ukrayna’ya şu soruyu yöneltti:
“Siz neden tahkimat yapmadınız?”
Altıncı “Game Changer” Alman Taurus
Uzmanlara göre bu füzeler Ukrayna’nın harekatına belirleyici olmasa da önemli katkı sunabilir.
İngiltere, Fransa ve ABD tarafından temin edilen füzelerin vazgeçilmez etkisi ortada olmasına rağmen istenen miktar da temin edilmemesi hayal kırıklığına yol açtı. Daha etkili Taurus lar ise Almanya’nın Rusya çekincesine takıldı. Çünkü bu füzelerle normal bir hedef vurulmayacağı ortada.
İlk hedefinin Rusya’nın Kırım’daki egemenliğinin sembollerinden birisi olarak kabul edilen Kırım Köprüsü olacağı söyleniyor. Defalarca vurulsa da 19 kilometre uzunluğundaki bu devasa köprü Rusya tarafından onarıldı ve kullanılmaya devam ediyor.
500 km menzilli Taurusların ikinci hedefi ise Rus anakarasındaki stratejik noktalar. Bu füzeler Ruslar için kırmızı çizgi (red line) özelliği taşıyor ve nükleer güç kullanmaktan, Ukrayna’ya destek veren ülkelerin vurulmasına kadar uzanan bir tehdit listesi barındırıyor.
The Insider’a göre ise Ruslar sadece blöf yapıyor ancak bunun aksinin test edilerek görülmesi kimsenin istemediği bir senaryo. Rus askeri uzman Ilya Kramnik’e göre Taurusların Ukrayna’ya verilmesine bugün karar verilse bile tedarik edilmesi aylar alacaktır.
Özet olarak, Ukrayna ordusunun acil ihtiyacı olan silah sistemlerinin temininde yaşanan gecikme, aksaklık ve çekingenlik savaşın momentumuna yetişemiyor.
Savaşa onlarca aksaklıkla başlayan ve ısrarla sürdüren Rus ekonomisinin ve askeri kapasitesinin ise beklenenden daha fazla ayakta kalabildiği görülüyor. Anglosakson kanat ve Fransa ise kendi kararsızlığı ve ataletine bakmadan istenen gayreti göstermeyen Almanya’yı suçluyor.
Vekalet Savaşı (Proxy war) olarak tasarlanan savaş ise batının desteğine güvenen Ukrayna’nın can çekişmesiyle kazanılmaya çalışılıyor.
Kaynaklar:
3. https://smallwarsjournal.com/jrnl/art/does-ukraine-spell-death-operational-level-offense
4. https://www.wilsoncenter.org/blog-post/ukraine-can-win-war-attrition
7. https://www.wilsoncenter.org/blog-post/ukraine-can-win-war-attrition
9. https://theins.ru/en/politics/269603
12. https://apnews.com/article/biden-ukraine-f16-decision-russia-64538af7c10489d7c2243dadbad31008
14. https://apnews.com/article/russia-ukraine-war-sea-drones-explosives-1b0974b77e32d6b5e9409ba3451716c6
15. https://www.ft.com/content/f5fb2996-f816-4011-a440-30350fa48831
16. https://www.youtube.com/watch?v=nMsUViOuaIo
17. https://www.army-technology.com/projects/himars/
19. https://www.rferl.org/a/ukraine-navy-black-sea-russia/32826343.html