Alman istihbarat servisinde çalışan bir kişi, Rusya için casusluk yapmaktan tutuklandı!
Konunun önemini ve Rusya’nın batı dünyasındaki faaliyetlerini anlamak için en önemli örneklerden biri de herhalde 2022 yılının son günlerinde aldığımız bu haber oldu.
Euronews’in haberine göre Alman Dış İstihbarat Teşkilatında (BND) çalışan Alman vatandaşı Carsten L’nin Rusya için casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklandığı bildirildi. Federal Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, gözaltına alınan Carsten L’nin vatana ihanet etmekle suçlandığı belirtildi. BND için çalışan Carsten L’nin 2022’de mesleki faaliyeti kapsamında elde ettiği bilgileri Rus istihbarat servisine ilettiği aktarılan açıklamada, iletilen bilgilerin devlet sırrı niteliğinde olduğu duyuruldu.
Şüpheli Ölümler
Bu çarpıcı gelişme bizlere Rusya’nın diğer ülkelerdeki faaliyetleri hakkında yeniden güncel bir fikir verdi. Soğuk savaş yıllarından başlayan süreçte ara vermeden özellikle batı dünyası ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere istihbarat faaliyetlerine devam ettiği ve hatta çeşitli gizli operasyonlar yapmaya çalıştığı bir sır değil. Özellikle Putin’in otoriterleştiği son yıllarda kendisine muhalif olan önemli kişileri dünyanın dört bir yanında takip ettirdiğini ve bu şahısların şüpheli biçimlerde öldüğünü görmekteyiz. Bu ölümlerin aslında birer suikast olduğu ve arkasında Putin’in olduğu da sıklıkla dile getirilen bir konu.
Konu ile ilgili örnek bir haberde geçen ifadeler şu şekilde: “Yaklaşık iki düzine önde gelen Rus, 2022’de esrarengiz ve korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. Doğalgaz sektörünün önemli isimlerinden Leonid Shulman ve Alexander Tyulakov’un cesetleri yılın başında intihar notlarıyla birlikte bulundu. Ardından, bir ay içinde üç Rus şirket yöneticisi, Vasily Melnikov, Vladislav Avayev ve Sergey Protosenya, eşleri ve çocuklarıyla birlikte intihar süsü verilmiş cinayetlere kurban gitti. Mayıs ayında Rus yetkililer Soçi’de bir tatil köyünün sahibi Andrei Krukovsky’nin cesedini bir uçurumun dibinde buldu; bir hafta sonra ise bir Rus doğalgaz şirketinin yöneticisi olan Aleksandr Subbotin’in Moskova’da bir şamana ait evde kurbağa zehri ile öldürüldüğü iddia edildi.
Liste böyle uzayıp gidiyor. 2022 Temmuz ayında bir enerji şirketinin yöneticisi olan Yuri Voronov, Petersburg civarındaki yüzme havuzunda kafasında bir kurşun yarasıyla suda sürüklenirken bulundu. Ağustos ayında, Letonya doğumlu Putin aleyhtarı Dan Rapoport, bir Rus petrol şirketinin yöneticisi olan Ravil Maganov’un Moskova’da bir pencereden altı kat aşağıya düşmesinden hemen önce, Beyaz Saray’a bir buçuk kilometre uzaklıktaki Washington D.C.’deki evinin penceresinden düşmüştü. Bu ayın başlarında, bir IT şirketinin yöneticisi Grigory Kochenov balkondan aşağı düştü. Fransız Rivierası’nda, bir Rus emlak yatırımcısı merdivenlerden aşağı yuvarlanarak yaşamını yitirdi.
Söz konusu ölümler şekil açısından birbirinden farklı olsa da hepsi aynı kapsamlı planın bir parçasını oluşturuyor: Rus devletinin, yapışkan dokunaçları her yerde her muhalifi bulup yakalayabilen ölümcül, her şeye gücü yeten bir ahtapot olduğu fikrini yerleştirmek.”
Bu kapsamda medeni devlerle ilişkilerde tehdit çok işe yaramasa da şahıslar bazında tehdit ve gözdağının insanların hayatında her zaman etkili olduğu söylenebilir. Ancak bu uygulama devletlerden çok mafya ve suç örgütlerinin tercih ettiği bir yöntem.
Rusya aslında mutsuz insanların ülkesi mi?
İnsanın bir değerinin olmadığı, hukukun işlemediği, yönetimin otokratik geliştiği ülkelerde insanların mutsuz olduğu bir gerçek. Ekonomik şartlar, doğal afetler, salgın hastalıklar, hava koşulları ve benzeri gibi türlü etkenler de insan psikolojisi üzerinde etkili. Ancak Rusya’daki intihar oranları global istatistiklere oranla oldukça dikkat çekici bir boyutta. Yani gerçekten Rusya’da bir mutsuzluk ve umutsuzluk probleminin olduğu ve pek çok insanın intihar etme yolunu seçtiği de bir gerçek.
Dünyada en yüksek intihar oranlarına sahip ilk 5 ülkeden tamamının eski sosyalist ülkeler olmaları ve bunlardan 4’ünün eski SSCB’ye üye cumhuriyetler olmaları araştırılması ve sorgulanması gereken bir konudur.
Her ne kadar Rusya tarafından intihar haberleri ve ilgili istatistikler manipüle edilmeye çalışılsa da global ölçekteki istatistiklerde durumun Rusya’da ne kadar vahim olduğu ortaya çıkmaktadır.
Örnek olarak konu ile ilgili bir haber: “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre intihar vakalarının en çok meydana geldiği ülke belli oldu. Erkeklerde her 100 binde 48 kişinin canına kıydığı Rusya, intihar konusunda dünya birincisi oldu.” Ancak şunu da mutlaka ifade etmek lazım ki kadınlar arasında bu oran çok daha düşük seviyede.
Sonuç
Sonuç olarak Rusya’nın şu andaki durumu kendi halkının refahını yeteri kadar sağlayamayan kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde barış ve refah için kullanmayan, ancak Dünya barışına olumsuz yönde etki etmekte oldukça maharetli olarak değerlendirilebilir. Devletin çıkarlarının devleti yöneten küçük bir azınlığın çıkarlarının gerisinde kaldığı, demokrasiden her geçen gün uzaklaşan bir diktatörlük de denebilir. Putin yönetimine itiraz eden veya eleştiri getiren herkes bu politikanın hedefi olabilir.
(Devam edeceğiz)
