Başlarken

Merhaba!

Pusula Güvenlik Araştırmaları Topluluğu, kısa adıyla PUGAT artık yayın hayatında.

Güvenlik kavramı, günümüz dünyasında askeri literatürün çok ötesinde bir anlama büründü. Devletlerle bağdaştırılan güvenlik anlayışı yerini bireylerin, toplumların, toplulukların ve küresel hayatın güvenliğinin sağlanmasına dönük arayışlara bıraktı. Bunun yanında geleneksel “bireysel güvenlik” anlayışında da ciddi sapmalar belirdi. Artık birey, toplum, devlet, dünya ve uzay zinciri içerisinde sadece can güvenliğinin değil, bununla birlikte yaşam kalitesinin ve statü endişesinin de “güvenlik sorunu” olarak algılandığı bir dünyada yaşıyoruz.

Kimse imtiyazlarını ertelemek ya da ötelemek niyetinde değil. Hele ki hakkından vazgeçmek deyim yerindeyse “aptalca” bir tutum olarak algılanıyor. Bir başkasının mutluluğu, bireysel mutluluk beklentilerimizi tehdit, tahdit ya da tahrik eden bir hüviyete bürünüyor. Bu nasıl oluyor? İnsan gerçekten de bunu anlamakta zorlanıyor. Zannediyorum, içinde yaşadığımız dünyanın etik sorunlarını masaya yatırarak bunun izahını yapma olanağına sahip olabiliriz.

Diğer yandan, somut bir “güvenlik” inşası uğruna soyut tehdit algılarıyla mücadele etmek gibi tuhaf bir anlayışla da karşı karşıyayız. İçinde bulunduğumuz postmodern zamanlar, birçok kavramı “tuhaf” ve “bulanık” hale dönüştürerek soyutlaştırdı. Bu “soyut” kavramları, kazandıkları yeni anlamlarla hayatımızın şaşmaz yol göstericileri olarak kabullenmek, bizi kaçınılmaz olarak Adorno’nun “Yanlış hayat, doğru yaşanmaz” aforizmasıyla parmak bastığı yabancılaşma, ötekileş(tir)me ve sapkınlık noktasına taşımakta.

Somut tehditler karşısında kısmen geleneksel kısmen de modern bir anlayışla mücadele yöntemlerini çoğaltabiliyoruz. Peki ya soyut tehditler? İşte bu soruyla birlikte şu değerlendirmemizi bir kenara not etmek zorundayız: Algıların duyuşsal, soyut ve belirsiz dünyasında emniyet içerisinde yol almak artık pek mümkün değil. Bunun yerine olguların bir nebze olsun ete kemiğe bürünmüş kavramsal çerçevelerini dikkate alarak düşünce üretmek ve politika geliştirmek zorundayız. Bu zannediyorum hem bireysel hem de toplumsal güvenlik anlayışımızın işe yarar bir hüviyet kazanmasında daha isabetli bir tercih olacaktır.

Aslında başta sorulması gereken soru şuydu: Dengeleri altüst olmuş bir dünyada bireysel ve evrensel güvenliğin inşası adına tastamam doğru adımlar atmak mümkün mü? PUGAT olarak bizim bu soruya vereceğimiz cevap net: Evet. Bu yolda mesafe kat edebilmenin işlevsel bir yönteminin ise, sağlıklı düşünce zemini oluşturmaya dönük gayretleri çoğaltmak olduğunu düşünüyoruz.

Zihninizdeki soruları duyar gibiyim… Zaten yüzlerce örneği bulunan düşünce kuruluşlarına bir yenisini mi eklemeyi düşünüyorsunuz? Bu neyi değiştirir ki?

Araştırmacılık, kronoloji tarihçiliğinin ötesinde bir özveri ister. Aklımızın bir yanında kelebek etkisi teorisi, diğer yanında denizyıldızlarını kumsaldan suya fırlatan adamın hikâyesi dolanmakta. Alışılagelmiş düşünce kuruluşu formatının dışında bir anlayışla yola çıktık. PUGAT gönüllüleri, bu bilinçle çalışmayı şiar edinen meslek erbabı kişilerden oluşmaktadır. Bireyselden küresele, güvenliğe dair söylemek istediklerimizi, hayatın içinden seslenerek kayıt altına almaya ve hayatımızı her yönüyle güvenli kılmaya dönük yaklaşımlar geliştirmeye gayret edeceğiz.

İlgi alanımızda neler olacak? Güvenlik politikaları, güvenlik-siyaset ilişkileri, kolluk uygulamaları, istihbarat, terörle mücadele, organize suçlar, kaçakçılık, sınır güvenliği, asayiş konuları, göç, kriminal, enerji, silah(sız)lanma çalışmaları, kamu ve özel güvenlik personeli politikaları, şehitler-gaziler, davalar, kurumsal rehabilitasyon, meslek deneyimleri gibi konularda teorik ya da uygulamaya dönük içerikler üretmeyi planlıyoruz.

Mesleki deneyimlerini, akademik birikimlerini ve yeni araştırmalarını yayınlamak isteyen herkes bu platformda kendisine yer bulabilir. Anonim bir kimlik oluşturmadan, yazarların bireysel görüşlerini ifade ettiği bağımsız, özgür ve özgün bir yazı platformu olarak yayın hayatımızı sürdürme azmindeyiz.

İnternet sitemizde başlangıçta temel olarak;

  • Güncel gelişmelerin güvenlik kavramları çerçevesinden ele alındığı köşe yazıları,
  • Alandaki teorik ve akademik birikimlerden yararlanılarak hazırlanan yazı dizileri,
  • Türkiye ve dünya medyasında yayınlanan ve gözden kaçırılmaması gerektiğini düşündüğümüz haberlerin derlendiği bir haber bölümü yer alacak.

Sahasında uzman ve alan deneyimi olan yazarların katkılarıyla hazırlamayı planladığımız “ayın dosyası” bölümünü ise önümüzdeki haftalarda yayınlamaya başlayacağız.

PUGAT, meslek erbabının zihinsel canlılığını koruması ve iç enerjilerini yükseltmesi yönünde daimi bir arayış içinde olacaktır. Mesleğinden ayrılmış, kopmuş ya da koparılmış kamu görevlilerinin; küsmeden, darılmadan, fakat azimle ve inatla ülke ve dünya meselelerini yakından takip ederek, güvenlik kaygılarına neden olan sorunlara çözüm arayışını sürdürmeleri ve duyarlı kamuoyunda farkındalık oluşmasına katkı sunmaları yönünde de elimizden geleni yapmak istiyoruz.

Türkiye’den yaşanan zihin göçünün somut bir örneğini burada yayınlanacak yazılar ve yazı sahiplerinin göstereceği duruş ortaya koyacaktır. İşte bu bağlamda bir taraftan da Türkiye’deki kamuoyuna şu mesajı vermek istiyoruz:  Türkiye’nin problemleriyle alakalı söyleyeceklerimiz var.

İktidar sahipleri, yönetici pozisyonunda kalma heveslerini hırsa dönüştürdüklerinde ortaya bütün toplumu ilgilendiren bir güvenlik sorunu çıkmaktadır. Fakat ne acıdır ki iktidar fanatizmini, sınırları belirsiz ideolojik bir şartlanmışlıkla sürdüren kalabalıklar, bu güvenlik sorununun farkında olamamaktadır. Çünkü ortada aşikar edilmek istenmeyen kaos ve bu kaostan kaynaklanan bir düzen vardır. İşte bu kaos düzenini inşa eden ve gerek duydukça da bu çarkı döndüren muktedirler, bizzat bir güvenlik sorunsalı olarak önümüzde durmaktadır.

Maruz kalınan hukuk dışı uygulamaları sineye çekerek sessiz kalmaya gönül razı değil.  Haksızlıklar karşısında boyun eğmeyen ve dik bir duruş sergilemeye gayret gösteren her kesimden insanın hakkı boynumuzda asılı. Hak, hukuk ve adalet mücadelesinde gayret gösteren herkes, en azından bir alkışı hak etmektedir. PUGAT olarak bize düşen, ideoloji duvarlarının arkasına saklanmadan bu duyarlı kesimin mücadelesine sesimizin çıktığı en yüksek perdeden destek vermektir.

PUGAT umarız bu yönde bir fırsat oluşturulmasına da vesile olur.

Türkiye’nin içinde bulunduğu siyaset ve hukuk çıkmazı aşikâr. Bu durumun doğal bir sonucu olarak başlangıçta PUGAT sayfalarına daha ziyade Türkiye dışından isimler katkı sunmayı tercih edeceklerdir. Türkiye dışında yaşamaya mecbur edilen insanlar bugün, memleket hasretlerini bağırlarına basmaktalar. Fakat şunun da bilinmesi gerekir ki, birçok meslek erbabı yeniden vazifeye atılmak üzere iç enerjilerini muhafaza etmekteler. PUGAT’ın, bu sinerjinin oluşturulması adına da kıymetli bir proje olduğunu düşünüyorum.

Ülke güvenliğine ve evrensel barışa katkı sunmanın bir yolu olarak adım attığımız bu proje hakkındaki yorum, öneri ve değerlendirmeleriniz ve yazılarınız, çalışmalarımızı zenginleştirecek ve bizlere yön verecektir.

Güvenli bir dünyada, güneşli güzel günlerde buluşmak umuduyla, bütün okurlarımıza özgürlük, sağlık ve esenlikler diliyorum.