2021 yılından itibaren konuşulmaya başlanan Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği iddiaları Rusya Devlet Başkanı Putin ve kadrosu tarafından sürekli yalanlandı.
Bu iddiaların hayal ürünü olduğunu söyleseler de başta ABD ve ABD’nin liderliğini yaptığı NATO “olası bir Rus işgalinin çok yakın olduğunu” belirtiyorlardı.
Takvimler Şubat 2022 tarihini göstermeye başladığında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi başlatacağı iyiden iyiye somutlaştı. Putin öncelikle Ukrayna’ya ait Donetsk ve Luhansk bölgelerini birer devlet olarak tanıdıklarını açıkladı.
Devamında bu bölgelere yönelik “Özel Askeri Operasyon” başlattı .Rus Ordusu 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna sınırını geçti ve Ukrayna’yı “işgal girişimi” resmen başlamış oldu.
Bugünlerde işgal girişiminin 2’nci yıl dönümü.
Mevcut koşullarda bu “işgal girişiminin” ne kadar daha devam edeceği ile ilgili tahminde dahi bulunulamıyor.
İşgal öncesinde Amerika Birleşik Devletleri ve NATO’dan “sonuna kadar destek” sözü alan Ukrayna ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenski “henüz 2’nci yılın sonunda” sürekli olarak silah ve savaş gereçleri talebinden dolayı birçok kesim tarafından “dilenci” olarak dahi yaftalanmaya başlandı.
Daha önce sözü verilen yardımlar devam eden süreçte Ukrayna’ya karşı bir “lütuf” olarak görülmeye başlandı.
Ukrayna ise bu süreçte maddi ve manevi olarak çok kayıp verdi. Ülkenin özellikle doğu bölgesindeki neredeyse tüm altyapı ve üstyapılar ya hasar gördü ya da tamamen imha edildi.
Nüfusunda yaklaşık 10 milyonluk kısmı ülke dışına göç ederken, 8 milyon insan da ülke içinde farklı bir bölgeye göç etmek zorunda kaldı.
Ukrayna’nın asker kaybınınsa yaklaşık 100 bin olduğu tahmin ediliyor.
Bunun gibi onlarca madde daha yazılabilir ama bence hem Ukrayna hem de insanlık açısından en kötü olanı bu kayıpların / savaşın sıradanlaşması ve devletler arasında konuşulan herhangi 3–5 gündemden birisi olmasıdır.
Rusya’nın 2 Yılı
İşgal girişiminin hemen akabinde nerdeyse tüm Avrupa devletleri birçok alanda Rusya’ya yönelik yaptırım uygulama kararı aldılar. Bu yaptırımların çoğu söylem bazında kalsa da Rusya Batı’dan soyutlandı ve Rusya Devlet Başkanı Putin “şeytanlaştırıldı”.
İngiliz istihbaratının açıklamasına göre Rusya, 300 bin, Ukrayna Genelkurmay Başkanlığına göre ise 400 bin askerini bu işgal girişiminde kaybetti.
Rus Rublesi, işgal girişiminin ilk döneminde yüzde 95 civarında değer kaybetse de ekonomi toparlandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rusya’nın Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu sevinçle dile getirdi.
Geçtiğimiz hafta Uluslararası Para Fonu (IMF) 2024 büyüme tahminini %1,1’den %2,6’ya yükselterek Rus ekonomisinin dayanıklılığının altını çizdi.
IMF rakamlarına göre Rus ekonomisi geçen yıl G7 ülkelerinin hepsinden daha hızlı büyüdü ve 2024’te de böyle devam edecek.
Savaşa Devam mı ?
Savaş her iki taraf için en azından halk nezdinde göz yaşı demek. Yukarıda da belirttiğim gibi savaşın ve her gün yüzlerce insanın hayatını kaybettiği sürecin ne kadar devam edeceği kestirilemiyor.
Gelişme olarak söylenebilecek tek somut söylem ABD Eski Başkanı ve yeni dönem başkan adayı Trump’ın savaşı 24 saat içinde bitireceğini açıklaması oldu..
Bu açıklamayı herhangi bir ABD başkan adayı yapsa, Ukrayna için tünelin sonundaki ışık olarak değerlendirilebilirdi ama sözün sahibi Trump olunca “karanlık tünelin sonundaki uçurum da olabilir”.