Atina, Doğu Ege adalarının silahsızlandırılması konusunda “Türkiye’nin anlaşmalara taraf olmadığından dolayı hiçbir hakkının bulunmadığını” savundu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “12 Ada’nın silahsızlandırılmasına ilişkin anlaşma Türkiye ile değil, o zamanki Sovyetler Birliği’nin kaygılarıyla ilgiliydi. Sovyetler Birliği bundan yararlandı, Türkiye, anlaşmayı imzalayan taraf değil, bu nedenle anlaşmadan hiçbir hak elde etmez” dedi.
Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Dendias, Ankara’nın Yunanistan politikasını eleştirdi.
Atina’nın 168 ülkenin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre hareket ettiğini savunan Dendias, “Türkiye’nin iddiaları tamamen bahanedir” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin Ege denizinde en büyük çıkarma filosuna sahip olduğunu söyleyen Dendias, “Türkiye’nin dünyada Yunanistan’a karşı savaş nedeni (casus belli) yayınlayan tek ülke olduğunu kaydetti.
Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlık konusunda da yapıcı diyalogdan yana olduklarını belirten Dendias, “Türkiye, Yunan egemenliğine karşı asılsız ve usulsüz iddialarda bulunuyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan: Konuyu BM gündemine taşıdık
Türkiye geçtiğimiz günlerde Atina’nın Oniki Adalar’da anlaşmalara aykırı davrandığını belirterek konuyu BM gündemine taşıdığını duyurdu.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Silahsızlandırılmış statüde bulunan adalarda anlaşmalara aykırı olarak yürütülen askeri faaliyetlere sessiz kalmamız mümkün değil. Nitekim bu konuyu Birleşmiş Milletlerin (BM) gündemine taşıdık. Önümüzdeki dönemde de gündemde tutmayı sürdüreceğiz.” dedi.
Ankara’dan BM’ye konuya ilişkin mektup
Türkiye, Atina yönetiminin Doğu Ege adalarının silahsızlandırılmış statüsünü ihlal eden eylemleri hakkında temmuz ayında BM’ye mektup göndererek şikayette bulundu.
Türkiye’nin BM Nezdindeki Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu imzasıyla, Genel Sekreter Antonio Guterres’e hitaben yazılan mektupta, “Bir kez daha dikkatinize getirmek isteriz ki Yunanistan, Ege ve Akdeniz’deki adaların silahsızlandırılması konusunda ilgili anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemektedir.” ifadesi kullanıldı.
Mektupta, aralarında Meis’in de bulunduğu söz konusu adaların Türkiye ana karasına yakınlığına vurgu yapılarak 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarında açıkça belirtilmesine rağmen Yunanistan tarafından silahlandırılmasının Türkiye’nin güvenliğine ciddi tehdit oluşturduğunun altı çizildi.
Türkiye’nin, Yunanistan’ın adalar üzerindeki ihlallerini diplomatik kanallar üzerinden defalarca dile getirdiğine işaret edilen mektupta, “Eğer Yunanistan, anlaşmalardaki yükümlülüklerini yerine getirmede başarısız olursa o anlaşmalardan kaynaklı egemenlik haklarını deniz yetki alanlarının belirlenmesi dahil öne süremez.” ifadesine yer verildi.
Oniki Adalar’ın statüsü
Birinci Dünya Savaşı sonrası 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 13. maddesinde, “Barışın korunmasını sağlamak amacıyla Yunan Hükümeti, Midilli (Lesvos), Sakız (Chios) Sisam (Samos) ve Nikarya (Ahikerya) adalarında hiçbir deniz üssü ve hiçbir istihkam kurmayacak.” ifadesi yer alıyor.
Doğu Ege bölgesinde yer alan Oniki Adalar ise 1912 Trablusgarp Savaşı’nın ardından imzalanan Uşi Antlaşması ile İtalya’ya devredildi ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Paris Antlaşması’na kadar İtalya’nın egemenliğinde kaldı.
İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda kaybeden tarafta yer alması nedeniyle 10 Şubat 1947’de müttefik ülkelerle İtalya arasında imzalanan Paris Antlaşması ile bu adalar Yunanistan’a devredildi.
Bu kapsamda, Yunanistan’a devredilen “Oniki Adalar” olarak tabir edilen Astypalaia (Astipalya), Rodos, Halki (Herke), Karpathos (Kerpe), Kasos (Çoban Adası), Tilos (İlyaki Adası), Nisiros (İncirli Adası), Kalimnos (Kelemez Adası), Leros (İleriye Adası), Patmos (Batnaz Adası), Lipsos (Lipsi Adası), Simi (Sömbeki Adası), Kos (İstanköy Adası), Kastellorizo (Meis Adası) ve de yakınlarındaki küçük adacıkların “silahlandırılamayacağı” yine bu antlaşma dahilinde belirleniyor.
Paris Antlaşması’nda “Bu adalar askerden arındırılacak ve askerden arındırılmış şekilde kalacak.” ifadesi yer alıyor.
“Oniki Adalar”, adının çağrıştırdığı gibi 12 adadan oluşmuyor. Çok sayıda kara parçasını bünyesinde bulunduran adalar grubu, toplamda 20’den fazla ada, adacık ve kayalıktan oluşuyor.
Kaynak: Euronews Türkçe